Kural olarak işveren bir işçisini işten çıkarmak isterse ihbar sürelerine de uymak şartıyla geçerli bir sebebe dayanması gerekmemektedir. Ancak işyerinde 29’dan fazla işçi çalışıyorsa, belirsiz süreli bir iş sözleşmesi varsa ve işçinin de en az altı aylık kıdemi varsa işveren işçisini çıkartırken geçerli bir sebep göstermelidir.
6 aylık kıdem şartı maden işlerinde çalışan işçilerde aranmamaktadır.
Örneğin, işyerinde 30 işçi çalışıyorsa ve işten çıkartılacak işçi de 7 aydır bu işyerinde çalışıyorsa işverenin sebep göstermeden işçisini işten çıkarması mümkün değildir.
İş Kanunu’na göre özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
Hamilelikte öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
Hastalık veya kaza nedeniyle Kanunda öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
Yargıtay kararları incelendiğinde aşağıda sayılan ve bunlara benzer haller ise geçerli sebep olarak kabul edilmektedir:
• İşçinin yetersizliği
• Beklenenden düşük performans
• İşe yatkın olmama
• Sık sık hastalanma
• Emeklilik yaşına gelme
• İşverene zarar verme
• İş arkadaşlarına rahatsızlık vermek
• İşin akışını durduracak hareketler
• Ciddi geçimsizlik
• Talep ve siparişin azalması
• Ekonomik kriz
Unutulmamalıdır ki iş sözleşmesinin feshinde “son çare ilkesi” geçerlidir. Yani işçiden kaynaklanan bir durum varsa öncelikle işçi uyarılmalı ve feshin sebebi mümkünse ortadan kaldırılmalıdır. Eğer bu sebep ortadan kaldırılamıyorsa iş sözleşmesinin feshi yoluna gidilmelidir.
Ayrıca, geçerli nedenle fesihte tutanak tutma, ifade ve savunma alma, fesih yazısını tebliğ etme ve ihbar önellerine uyma gibi usule yönelik kurallara da uyulması gerekmektedir.
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece tespit edilirse, işveren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
İşveren işçiyi başvurusu üzerine bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Ayrıca kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları da ödenir.