İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuatın öngördüğü kurallara uyulması oldukça önemli. Bu durum hem işçi hem de işveren açısından geçerli. Nitekim bazı durumlarda işveren tarafından gerekli önlemler alınmasına ve teçhizat sağlanmasına karşın işçi tarafından kurallara uyulmadığı ve gerekli hassasiyetin gösterilmediği karşımıza çıkabiliyor. Böyle durumlarda, işçinin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uymaması nedeniyle kendisinin veya iş arkadaşlarının can güvenliğini tehlikeye atması gerekçesiyle işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkı da bulunuyor. Ancak bazı durumlarda işverenler iş sözleşmesini sonlandırmak gibi radikal bir karar yerine caydırıcılığı artırmak için işçiye para cezası (ücret kesme cezası) verebiliyorlar. Bu durum da işçi ve işvereni karşı karşıya getirebiliyor.
Öncelikle belirtelim ki işverenin işçinin bu tür davranışları halinde ücret kesme cezası verebilmesi mümkün. Ancak burada bazı şartların yerine getirilmiş olması gerekli. Nitekim mevzuatın yeterince bilinmemesi nedeniyle işverenler tarafından gelişigüzel verilen ücret kesme cezaları uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Şartlar Neler?
Ücret kesme cezası sadece belirli istisnai şartlarla uygulanabiliyor. Bir arada bulunması gereken bu şartları aşağıdaki şekilde sıralamamız mümkün:
1- Öncelikle bir işverenin ücret kesme cezası uygulayabilmesi için, hangi hallerde bu cezanın kesilebileceğinin toplu iş sözleşmesinde veya bireysel iş sözleşmelerinde net olarak yazılmış olması gerekli. Yani toplu iş sözleşmesinde veya bireysel iş sözleşmesinde yazılmayan bir sebeple ücret kesme cezası kesilmesi kesinlikle yasak…
2- İşçilere ücret kesme cezası ancak işyerinin düzenini ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Yani sözleşmede yer alsa bile işyerinin düzenini bozmayan davranışlara bu ceza uygulanamıyor. Dolayısıyla iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymama halinde ücret kesme cezası verilebilir.
3- İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak bu kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekli. Bu bildirimde cezanın sebepleri açık olarak gösterilmeli. Buradaki maksat, işçiye, eğer bir yanılma ve özellikle keyfilik varsa, cezayı kaldırma olanağı vermektir.
4- Yukarıdaki üç şartın yanı sıra toplu iş sözleşmelerinde düzenlenen ücret kesme cezalarının, bu sözleşmelerde yer alan disiplin kurullarınca verilmesi gerekli.
Ceza Tutarı Ne Kadar Olabilir?
Ücret kesme cezası işveren tarafından keyfi olarak belirlenemiyor ve ancak belli bir sınırda uygulayabiliyor.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya iki günlük kazançtan fazla olamıyor. Yani işçinin kusuru ne olursa olsun verilecek ücret kesme cezası bir ay içinde işçinin iki günlük ücretini aşamıyor.
Bordrolamaya Dikkat!
Ücret kesme cezası uygulanırken yapılan en önemli hata, prim gün sayısı ve prime esas kazanç tutarının azaltılması. Ceza tutarı vergi, sigorta primi gibi yasal kesintiler yapıldıktan sonra işçinin net ücretinden kesildiğinden, ücret kesme cezası verilmiş işçinin ücretinden yapılan kesintiler SGK’ya yapılacak bildirimlerde her hangi bir değişikliğe neden olmaz.
Dolayısıyla ücret kesme cezası, işçinin SGK’ya yapılan bildirimlerindeki prim gün sayısı ve prime esas kazanç tutarını değiştirmez.
Kesilen Ücret Nasıl Harcanacak?
Ücret kesme cezasıyla ilgili önemli bir ayrıntı daha var. İşveren ücretten kestiği cezayı istediği gibi harcayamıyor. Yani kesilen ücreti cebine atma veya işyerinin kasasına koyma şansı yok.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılmak zorunda. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını da tutmaya mecbur.