Bursaspor, 2 maçlık molayı Tokat’ta zar zor da olsa bitirmeyi başardı. Ancak oynanan oyun hiç ama hiç tatmin etmedi.
3. Lig’i takip etmeyen birini özellikle ilk 45 dakika sonrası Bursaspor’un 9 puan farkla lider olduğuna ikna etmek çok kolay olmazdı.
Yeşil beyazlı takım adına neredeyse tek bir olumlu hareketin olmadığı devreyi geride kapatmadıysak en büyük pay kaleci Anıl’ındı.
İkinci yarı çok mu farklıydı; eh işte!
En azından bir iki pozisyon üretmeyi başardık.
Uzun araların dönüşünde ritim bulmanın zaman aldığını ve kötü oynarken kazanmanın çok kıymetli olduğunu kabul ediyorum. Hatta genelde şampiyonluk böyle maçlardan geçer. Fakat Bursaspor’un bir an önce tatilden dönmesi gerek!
Çünkü Gaziosmanpaşa Stadı’nın futboldan son derece uzak zemin ve atmosferinde seyrettiğimiz Timsah bizim bildiğimiz takım değildi.
Bu maç özelinde konuşulabilecek tek iyi şey, 83’te gol atıp 87’de beraberliğe düşen yeşil beyazlı futbolcuların kaderlerine razı olmamalarıydı.
Zaten maçta yeşil beyazlı takımın Bursaspor’a benzediği tek zaman dilimi, 89’da Musa’nın attığı gole kadar geçen 2 dakikalık bölümdü.
Diğer bölümlerde başta Ahmet İlhan olmak üzere hiçbir Bursasporlu futbolcu kendisine benzemiyordu.
Hani kampta verilen röportajlarda tüm futbolcular, “Puan farkını umursamıyoruz. Aynı ciddiyetle devam edeceğiz” diyorlardı ya, bir an önce silkelenmezlerse önemseyecekleri puan farkı kalmaz zaten.
Cumartesi günü son sıradaki Ergene Velimeşespor ile oynanacak karşılaşma Timsah’ın kendine gelmesi için önemli bir fırsat. Çünkü sonrasında 5 maçlık daha çetin bir seri başlayacak.
Bu zorlu seriyi istediğimiz gibi geçersek şehri bayraklarla donatmaya başlarız zaten…