Bursaspor 2099-2010 sezonunda Süper Lig’de şampiyon olurken aslında ligin tüm dengelerini de altüst etmişti.

O sezondan sonra 2 yeni şampiyon çıkaran Süper Lig (burada Başakşehir’in yanı sıra 38 yıl şampiyonluktan uzak kalmış Trabzonspor’u da yeni olarak kabul ediyorum), 3 takımın hegemonyasından kurtulup, Anadolu takımlarının da başarılı olabileceklerini düşündüğü yeni bir çağa adım atmıştı adeta.

Ancak zamanla görüldü ki büyük olma sevdası Anadolu ekiplerinin adeta kendilerini tüketmelerine sebep oldu.

Basiretsiz yöneticilerin elinde ilk olarak Gaziantepspor yok olup gitti, sonra şampiyonluk yaşamış Bursaspor’un önlenemez düşüşü başladı.

1. Lig bize ağır gelirken önce 2. Lig’i gördük şimdi ise 3. Lig gerçeğini kabullenmek zorunda kaldık.

Her ne kadar asansör takımlar arasında da yer alsa da Türk futbolunda önemli bir yeri olan Denizlispor da bugünlerde 3. Lig’le tanışacak gibi görünüyor.

Bu süreçte Eskişehirspor gibi köklü bir kulüp amatör lige kadar inerken, bir ilçe takımı olmasına rağmen 3-4 sezon adından söz ettiren Akhisarspor da bu sezonun son iki haftasına amatörlüğün kıyısında girdi.

Maalesef ki tüm bunları bu camialara yaşatan şey; kendilerini yönetmekten aciz insanların futbol yöneticiliğine soyunmaları.

Peki takımlar böyle rezilce yönetilirken Türk futbolunu yöneten Türkiye Futbol Federasyonu’nda farklı şeyler mi oldu.

Tabii ki hayır.

Düşünsenize aynı sezon içerisinde FIFA kokartlı bir hakem bir kulüp başkanı tarafından yumruklanıyor, bir başkan takımını sahadan çekiyor, sahaya giren taraftarlarla futbolcular yumruklaşıyor, bir kulüp Süper Kupa maçına U19 takımı ile çıkıp 1. dakika sonunda sahadan çekiliyor ve futbolun başındaki TFF yöneticileri hâlâ Euro 2024’te görevlerinin başında olma hevesinden vazgeçemiyor.

Daha da garibi tüm bu olaylar olurken en tepede oturan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin yeniden aday olmayı düşündüğü kulislerde konuşuluyor.

İnsanın aklı almıyor, bir insanın kendisini başarısız addetmesi için daha ne tür bir felaketle karşılaşması gerekiyor.

Ha bir de adaylığını açıklamaya hazırlanan bir isim var ki hakikaten çok enteresan.

Yahu 2015 yılında, Trabzonspor başkanlığı yaparken, yönetimlerini beğenmediği hakemleri saatlerce soyunma odasına hapsettiren İbrahim Hacıosmanoğlu değil miydi?

Şimdi gerçekten Türk futbolunu kurtaracağına mı inanıyor?

Bugünlerde TFF’nin de Bursaspor’un da kendini resetleyebilmesi için önlerinde çok önemli genel kurullar bulunuyor.

Burada görevin büyüğü genel kurul üyelerine düşüyor.

Türk futbolunun da Bursaspor’un da sükûnete ihtiyacı var.

Umarım bu kez aklıselim kazanır.