Bursaspor’un bu sezon yaşadıkları ve nasıl küme düştüğü hepimizin malumu. Yeşil beyazlı kulüp, geçmişin birikerek gelen yanlışlarını, sorunlarını yönetmek şöyle dursun, günlük işleyişi bile sağlamaktan aciz bir yönetim kurulu tarafından lige tutunması imkânsız bir hale getirildikten sonra genel kurula götürüldü ve sonuç ortada.
‘Bursaspor’u en çok seven’ kişiler olmakla övünen o yönetim, genel kurul üyelerinin seçim için topladığı imzaları hiçe sayarak Timsah’ın ligde kalma adına az da olsa var olan ümitlerini alıp gitti.
Zamanında bıraksalardı ligde kalabilir miydik bunu bilme şansımız yok, ancak şimdiki durumdan daha kötü olmayacağımız da ortada.
Bugünlerde aynı durum Türkiye Futbol Federasyonu’nda da yaşanıyor.
Tabii ki Türk futbolunun biriken sorunları, oluşan güvensizlik ortamı sadece şimdiki yönetime ihale edilemez. Ancak, bir çok skandalın yaşandığı, neredeyse her türlü belayı gördüğümüz bir sezonu yaşatanların da o koltuğa böyle sevdalı olmaları gerçekten düşündürücü.
Daha ne tür bir skandal eksik kaldı ki Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki yönetim, genel kurul tarihini değiştirmemekte ısrar ediyor.
İnsanın aklı bir türlü almıyor; hem olağanüstü genel kurul kararı alacaksın, hem de kulüplerden gelen en erken tarihe alalım çağrısına kulak tıkayıp, gelecek sezonu da planlamak isteyeceksin.
Pes doğrusu.
Ortaya adaylar çıktı, başta Süper Lig kulüpleri olmak üzere önemli bir çoğunluk genel kurulun bir an önce yapılması gerektiğini açıkladı, fakat Büyükekşi, “Kulüpler Birliği bildiri yayımlamasaydı uzlaşabilirdik, ancak kırıldık. O yüzden olmaz” diyerek kapıları kapatıyor.
Ya kardeşim bu koltuk sevdası nasıl bir beladır ki kalkmak bu kadar zor geliyor.
İstifa onurlu bir duruştur.
Hadi yönetemediniz bari bırakmayı bilin.
Türk futbolunu kulüplere rağmen yönetemezsiniz. Ancak kulüplerle birlikte yönetirseniz düzlüğe çıkma şansı yaratırsınız.
Tamam Türk futbolu Süper Lig’den ibaret değil. Ancak kabul etmek gerekir ki lokomotif olmadan tren gitmez.
Bugün yarın o imzalar, tüm baskınıza rağmen tamamlanır ve siz de tüzük gereği 30 gün içerisinde genel kurul yapmak zorunda kalırsınız. Siz de Recep Günay gibi koltuğa yapışır bırakmayız diye düşünüyorsanız o zaman da UEFA-FIFA biner tepenize.
Hadi bir skandala daha imza atmadan bırakın artık!