Son sezonlarda gittikçe körüklenen futboldaki öfke ve ayrışma Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının sonunda patlamaya dönüştü.

Bırakın futbol sahalarında, hayatın hiçbir alanında olmaması gereken şiddet Eryaman Stadı’nda en sert şekilde kendini gösterdi.

MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e attığı yumruk ülkenin her kesimi tarafından şiddetle kınandı.

Ancak insan sormadan edemiyor; beyler siz değil misiniz kazanıp kaybetmeniz fark etmeksizin her maçtan sonra hakemlerin üzerinden camianıza yaranmaya çalışan?

Siz değil misiniz, rakiplerin sürekli hakemler tarafından kollandığını söyleyip mağdur edebiyatı yapan?

Siz değil misiniz bu hakem camiasıyla sezonun sağlıklı bir şekilde tamamlanamayacağını söyleyen?

Siz değil misiniz “Bunlara nefes aldırmayın” diyerek camianıza emir veren?

Ne oldu da şimdi hakem dostu oldunuz?

Kimse kusura bakmasın o yumruğu Faruk Koca tek başına atmadı Halil Umut Meler’in gözünün üstüne.

Ya da sadece Halil Umut Meler yemedi o yumruğu.

Bırakın maç sonlarını, genel kurullarınızda bile hakemlere, Federasyon’a, rakiplerinize en ağır ithamlarda, en ağır hakaretlerde bulunacaksınız sonra, o yumrukta hiçbir sorumluluğunuz yokmuş gibi masumu oynayacaksınız.

Yok öyle!

Aynı şey maçları süresiz erteleme kararı alan Türkiye Futbol Federasyonu için de geçerli.

Her maçtan sonra yapılan eleştirileri görmezden gelen, önce ceza verip sonra cezayı indirerek kulüp yöneticilerine prim tanıyan bu Federasyon değil mi?

Biraz baskı gördüklerinde ilk iş Merkez Hakem Kurulu’nu değiştiren geçmişten günümüze TFF yönetimleri değil mi?

Şimdi… KINIYORUZ!

Tamam kınayın.

Ama önce kendinizi kınayın.

‘Hakemler gruplaşıyor’, ‘eğitimler yetersiz’, ‘kiminin yaptığı hata yanına kâr kalırken, kimi en ufak hatada kızağa çekiliyor’ söylemlerine kulaklarını tıkayan hakemler arasındaki adaleti sağlayamayan TFF, şimdi “Herkes bunun bedelini ödeyecek” diyor.

Peki siz de hesaba ortak olacak mısınız?

Ya ulusal kanallardaki artık rezillik seviyesine ulaşmış yayınlara ne demeli.

Her programda en ağır ithamlarla hakemlere saldıracaksın, yerden yere vuracaksın…

Sonra da çıkıp “Bu yumruk Türk futboluna atılmıştır” klişeleriyle kendini sıyırmaya çalışacaksın.

Peki hakemler çok mu masum?

Tabii ki hayır.

VAR’a güvenip gözünüzün önündeki pozisyonları umursamadınız ya, “Aman ben de yanmayayım” diyerek VAR monitörünün başında tekmelere, dirseklere göz yumdunuz ya!

Bu günaha siz de ortak oldunuz.

Doğru bu yumruk Türk futboluna atıldı.

Ama…

Futbolcusu, teknik direktörü, kulüp yöneticileri, Federasyon yönetimleri, taraftarlar, medya ve hatta hakemler tarafından elbirliğiyle atıldı!

Hatırlatırım Türk hakemliğini en üst seviyede temsil eden Cüneyt Çakır’ın da daha önce formasını yırttılar, yakasına yapıştılar, tartakladılar. Saha ortasında hakeme kırmızı kart gösterdiler.

O günlerde gereken yapılsaydı şimdi bunları konuşuyor olmazdık.

Ya şimdi elbirliğiyle bu pisliği temizleriz, ya da bir sonraki yumruğa kadar yine bildiğimizi okuruz…