Ertan Erkuvvet
Ertan Erkuvvet

Daha yeni başladık!

Köşe Yazısını Dinle

Bursaspor, Balıkesir’de elde ettiği 2-1’lik Artvin Hopa galibiyetiyle şampiyonluğu garantiledi.

Şampiyonluk elbette çok güzel ancak, bu Bursaspor için hedefe giden yolda ilk engeli aşmaktan öte bir şey değil.

Pazar günü Bursa-Balıkesir ekseninde yaşananlarsa adeta bir gövde gösterisiydi. 15 bin dolayındaki yeşil beyaz sevdalısının yollara dökülerek Balıkesir’e akın etmesi eşine çok kolay rastlanacak bir sivil toplum hareketi değildi.

Binlerce insanı yollara döken, maç sonunda sahaya indiren coşku, sadece elde edilen şampiyonluk değildi. Burada asıl mevzu o şampiyonluğun taşıdığı anlamlardı.

Bir kere bu şampiyonluk yıllarca süren bir kâbustan uyanışın simgesiydi. Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış Türkiye’nin en büyük camialarından birinin ‘Ayaktayız’ diye haykırışıydı maç sonunda yaşanan coşku.

İktidarı ve muhalefetiyle siyasileri de Balıkesir Atatürk Stadı’na çeken, birlikte pozlar verdiren şey Bursaspor’un kent için taşıdığı önem, yeşil beyazlı kulübün şehirdeki yadsınamaz gücüydü.

Bu kulübün Bursa’nın en büyük markası, en büyük sivil toplum örgütü ve kentin birleştirici gücü olduğunu tüm Türkiye bir kez daha görmüş oldu.

Tüm yaşanan bu coşku karşısında hicap duyması gereken kesimler de yok değil.

En başta ‘Biz olmasak kulüp kapanır’ diyen başkan ve yandaşları. Sonra kulübün ‘başka bir isim altında’ tarihini bir kenara bırakarak devam etmesi gerektiğini düşünen ve Bursaspor’un büyüklüğünü bir türlü idrak edemeyen kent yöneticileri.

Tabii bir de bu tabloyu gururla izleyen, bu eserde çok büyük emekleri olanlar var.

Bunların en başında tabii ki Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eski bakanlardan Faruk Çelik geliyor.

Aylarca gecesini gündüzüne katarak çalışan, gerektiğinde sertleşen, gerektiğinde Bursaspor için kapı kapı gezen, seçildikleri günden bu yana kusursuza yakın işler yapan Başkan Enes Çelik ve arkadaşları da kendileriyle ne kadar gurur duysalar yeridir.

Bu değerli kadroyu sezonun büyük bölümünde başarıyla yöneten Batalla da, 5’te 5 yaparak ‘şampiyon hoca’ apoletini takan Adem Çağlayan da, sahada sonuna kadar mücadele eden futbolcular da akıttıkları her bir damla ter için gurur duyabilirler. Keza her iki teknik adamın ekibinde yer alan yardımcı hocalar ve kulüpte görev yapan her bir çalışan da aynı şekilde.

Şimdi ‘alacaklı’ görünen yöneticilerin, kulübe olan ‘borçlarını’ ödeme zamanı.

Bu şampiyonlukla hedefin sadece küçük kısmını geçtik. İleriye daha bir güvenle bakabilmek için yönetici alacaklarının da sıfırlanması şart.

Bursaspor camiasına bunca ızdırabı çektiren eski başkan ve yöneticilerin diyet ödeme zamanı çoktan geldi. Onların da bu coşku karşısında kayıtsız kalmayacaklarını umuyorum.

Bu kulüp borç yükünden kurtulduğunda neler yapabileceğini 2010 yılında gösterdi.

Başkan Enes Çelik’in hedefi büyük.

Sıkı dur Türkiye, daha yeni başladık!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X