Bursaspor yönetimi önceki gün Bursaspor’un mevcut durumu, 3 aylık süreçte yaptıkları işler ve genel kurul da adaylık konusu başta olmak üzere geniş kapsamlı bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantının özellikle kulübün içinde bulunduğu durumu ortaya koyması açısından oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. Öğrendik ki kulübün toplam borcu günlük kura göre 1 milyar 457 milyon lira civarında.

Transfer tahtasının açılmasının önündeki engelin de 19 dosyadan ibaret olduğu ve bunun da maliyetinin yaklaşık 230 milyon lirayı bulduğu belirtildi. Açıklamalara göre konuyla ilgili toplam dosya sayısı ise 42 ve bir daha açılmamak üzere kapanması için gereken rakam da yaklaşık 308 milyon lira.

Görüldüğü gibi mali tablo hiç iç açıcı değil. Yani öyle her babayiğidin altından kalkabileceği bir durum değil. Sadece transfer engelini ortadan kaldırıp, hedefe ulaşabilecek kadroyu kurabilmek ortalama 400 milyon lira gibi bir para gerektiriyor.

Bunun yanına tesis, stat ve personel giderlerini de ekleyince iş gerçekten daha da zorlaşıyor.

MANKENE BAK SEN!

Mali tablo böyleyken bir de ‘Bursaspor’u en çok seven!’ kişilerden oluşan geçmiş yönetimin yaptıklarını duyuyoruz ki gerçekten akıl alır gibi değil.

Hani şu kulübe hiçbir zarar vermediklerini söyleyen Recep Günay ve ekibi var ya, bu yoklukta birkaç futbolcunun devam eden sözleşmesinde iyileştirmeye gidiyor ve kulübe 12 milyon 500 bin liralık yeni bir yük getiriyor.

‘Ne var bunda gayet normal, sözleşmelerini uzatmışlardır’ demeyin çünkü sözleşme uzatma dahil, kulübün menfaatine en ufak bir iyileştirme söz konusu değil.

Sıkı durun bundan da trajikomik olanı var: Emlakçılık da yapan bir yönetici kulübe ait Kayapa’daki bir daireyi kiraya veriyor, peki kira geliri nerede?

Nerededir bilmem ama kulübe gelenin kira paraları değil, dairenin elektrik faturaları olduğunu duyunca inanın nutkum tutuldu.

Görünen o ki arkadaşın tek yeteneği mankenlik değilmiş. Aynı arkadaşın kulüpten masa ve sandalye de götürdüğü söylendiğinde ‘O kadar da değildir ya’ demiştim ancak şimdi daha bir inandırıcı geldi gözüme.

DİYALOG FAYDA GETİRİR…

Gelelim yönetimin genel kurulla ilgili düşüncelerine.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’den henüz randevu alamadıklarını söyleyen Başkan Sinan Bür, Divan Başkanı Galip Sakder’in ‘Saygın bir başkan ve yönetim istiyoruz’ sözlerine de oldukça içerlemiş.

Çok da haksız sayılmaz; kulüpte efsane olmuş bir ismi bir çok konuda eleştirebilirsiniz, ancak saygınlığını sorgulamak kimsenin haddine olamaz. Belki anlatılmak istenen başka birileri ya da ekonomik güçle ilgili saygınlıktır, ancak bunları söylerken daha seçici davranmakta fayda var.

Ha bu arada yönetim, Bozbey’in Enes Çelik’le birlikte liste çalışması yaptığını duyduklarını da söyledi.

Bunlar her genel kurul üyesinin hakkıdır elbette, ancak kulübün adeta MR’ını çektiklerini söyleyen mevcut yönetimle konuşmak da zarar değil fayda getirir.

Sinan Bür, bir de güçlü bir liste görmezlerse göreve yeniden talip olacaklarını söyledi.

Umut ediyorum ki bu tarihi kongreye giderken ayrışmaları değil birlikteliği görmeye başlarız.