Bursaspor Genel Kurulu, pazar günü gerçekleştirdiği kongreyle 33. Başkanı olarak Enes Çelik’i göreve getirdi.
Kâğıt üstünden bakıldığında 560 üyenin katılımı az görülebilir ancak, izleyenlerle birlikte statta oluşan atmosfer, milletvekillerinden belediye başkanlarına, sanayicisinden taraftarına kadar her kesimden insanın katılımı Enes Çelik ve yönetimine destek açısından oldukça moral verici oldu.
Her zaman söylenilen ‘Bursaspor siyaset üstüdür’ sözü bu genel kurulda resmen vücut buldu. Ulusal iktidarla, yerel iktidar temsilcileri omuz omuza bir görüntü sergiliyorsa, bu Bursaspor’un kent için ne denli önemli olduğunu, içinde bulunduğu duruma bakmaksızın ne denli büyük bir güç olduğunu gösterir.
Yıllardır görmediğimiz birliktelik ve coşkunun hâkim olduğu genel kurul, gelecek güzel günlerin habercisi gibiydi.
Şu gerçek ki, uzun süredir hasret kaldığımız bu tablo, ekonomik anlamda da karşılığını bulabilirse Bursaspor’un önünde hiçbir güç duramaz.
Bir gerçek daha var ki; şu ana kadar hiçbir kulüp böyle bir gövde gösterisi sergileyemedi.
Enes Çelik ve ekibinin transfer tahtasını açma yolunda oldukça büyük bir mesafe kat ettiğini biliyoruz. Umut ediyorum ki en kısa zamanda müjdeli haberi verirler.
Ancak unutulmaması gereken bir gerçek de 1,5 milyar lirayı aşkın borcumuzun olduğudur.
Bunun daha sürdürülebilir bir seviyeye inebilmesi için az-çok demeden her kesimin destek vermesi şart.
Bu yolda Enes Çelik yönetimi daha mazbatasını almadan Valilik onaylı ‘Mücadelende yanındayım’ mottosuyla bir kampanya başlattı.
Burada toplanacak para Çelik yönetiminin inancını, şevkini artıracaktır.
Böylesine birlik rüzgârları esiyorken, kulübün içinde bulunduğu buhranda vebali olanların da borçlarını ödeme zamanı gelmiştir.
Evet doğru okudunuz; borçlarını ödeme zamanı!
Kimse kusura bakmasın, Bursaspor üzerinden prim yapan, Bursaspor sayesinde tanınan ve yeşil beyazlı kulübü batağa sürükleyenlerin ‘kulüpten alacağım var’ demeye hakkı yoktur.
Bu sebeple geçmiş yönetimlerin bir bir ortaya çıkıp, alacaklarından feragat ettiklerini resmi yollarla bildirmeleri gerekmektedir.
Böylesi bir ortamda alacaklarının peşine düşecek kadar duyarsız olmadıklarını umuyorum.
Neyse biz şimdi gelecek güzel günlerin hayalini kuralım.
Ne dersiniz 3 sene sonra Süper Lig ekibinin başkanını seçiyor olur muyuz?