Birlik olmak… Öyle yazıldığı kadar kolay bir olgu değildir birlik olmak. Bir kere birlik olmak için egolardan, kişisel hırslardan ve kibirden uzaklaşmak gerek. Ancak bu unsurlar insan doğasının en önemli öğelerinden.
Şimdilerde birlik olmanın ne denli zor olduğunu yaklaşan Türkiye Futbol Federasyonu ve Bursaspor kongrelerinde de görüyoruz.
Önce TFF’den başlayalım…
Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki TFF yönetimi yoğun baskılar ve peş peşe yaşanan skandallar sonrası 7 Nisan’da Süper Kupa’nın oynanmasına saatler kala 18 Temmuz’da seçimli genel kurul yapılacağını açıkladı.
Ardından Kulüpler Birliği Vakfı ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, genel kurul tarihinin çok geç olduğunu, yeni sezon planlamasının ve kurulların yeni yönetim tarafından belirlenmesi için genel kurulun haziran başında yapılması gerektiğini açıkladı. Koç açıklamasında bu konu ile ilgili olarak Kulüpler Birliği’nin görüşbirliği içinde olduğunu ve bir imza kampanyası başlattıklarını da belirtti. Hatta imzalarda bir kaç eksik kaldığını ancak önceliğin diyalog olduğunu vurguladı.
Sonrasında Kulüpler Birliği’nden süreçle ilgili bir bildiri yayımlandı. Bir kaç gün sonra da bir heyet TFF Başkanı’nı ziyaret etti. Görüşme sonrası heyete başkanlık eden Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Büyükekşi’nin bildiri nedeniyle kırgın olduğunu, aslında ortak noktada buluşmaya yakın olduğunu, ancak bildiri sonrası 18 Temmuz tarihinde direttiğini açıkladı. Ancak asıl bomba bildirinin tüm kulüplerin onayı alınmadan birkaç kulübün onayıyla alelacele yayımlandığını açıklaması oldu.
Kulüpler Birliği yine ‘birlik’ olmaktan çok uzak kalmıştı.
Takip eden zamanlarda bir kaç kulüp Büyükekşi’ye destek açıklamaları yaparak ayrışmayı net olarak ortaya koydu.
Dün de bir taraf 136 imza toplandığını, diğer taraf ise imzaların 109’dan 94’e düştüğünü açıkladı.
Yani yine kişisel çıkarlar, hırslar ve kibir ağır bastı. Bir kez daha gördük ki Türk futbolunun faydası için ortak bir noktada buluşmak özellikle İstanbul’un ‘bey’lerine çok uzak.
Gelelim Bursaspor’a…
Tarihinin en rezil dönemini yaşayan yeşil beyazlı kulüp, olağan genel kurula giderken ‘birlik olalım’ söylemleri şu ana kadar çok da karşılık bulmuş görünmüyor.
Divan Başkanlık Kurulu, belediye başkanları, siyasiler, STK’lar ve sanayi odaları da dahil kentin her kesiminin katılımıyla bir toplantı organize edeceğini duyurdu. Biz zannettik ki bu durumdan yönetimin de haberi vardır ve güzel bir sinerji ortaya çıkar.
Bu açıklamadan bir hafta sonra Sinan Bür başkanlığındaki yönetim bir basın toplantısıyla kulübün mevcut durumunu çok net olarak ortaya koydu. Ancak, Sinan Başkan’ın açıklamalarından gördük ki yönetim ile Divan Kurulu bağları çoktan koparmış.
Burada en çok dikkat çeken durum da, süreçte çok büyük etkisi olacağı ortada olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in henüz yönetimle bir araya gelmemesi…
Yine de Bursaspor için hâlâ umut var.
Divan Kurulu’nun 8 Mayıs’a ertelediği geniş katılımlı toplantı, camiada ve kentte ‘birlik’ tesis edebilmek için son şans olabilir.
Sinan Bür yönetimi tabloyu net olarak ortaya koyduğuna göre yapılacak olan, bireysel düşünceden bir kez olsun uzak durmak olmalı.
Ancak en başta da dediğimiz gibi ‘birlik olmak’ o kadar da kolay değil.
Umarım bu kez başarırız.