Bursaspor’un ligde kalmasının adeta bir mucize olduğunu, ancak ne olursa olsun son ana kadar mücadele etmesi gerektiğini sık sık dile getirdik.
Şu bir gerçek ki Timsah’ın gençlerinden son 2-3 maçtır bu mücadeleyi görmeye de başladık. Ancak ne yazık ki Serik Belediyespor maçındaki hakem triosu en ufak bir umut kırıntısına bile izin vermedi.
Yeşil beyazlılar ligde kalma umudunu gelecek haftalara taşıyabilmesi için en önemli rakipti Antalya ekibi.
Bu bilinçle maça da fırtına gibi başladı Genç Timsahlar.
Ancak hakem Erdem Temel de aynı hızla başladı maça. 3. dakikada Ertuğrul’un topukla vurduğu topu kaleci son anda çelerken dönen topta Berat’ın Serdar Güncü tarafından yaka paça indirilişini görmezden geldi İzmir bölgesi hakemi.
Maçı kazanmaya kararlı olan yeşil beyazlı takım 7 ve 8 dakikalarda Çağatay’la çok net iki fırsatı heba etse de aynı Çağatay, 16’da kalecinin üzerinden aşırttığı topu kafayla boş kaleye göndererek golle takımını öne geçirdi.
Timsah’ın golcüsü 30. dakikada ise Abdullah Tazgel’in pasında bir kez daha kaleciyi geçip dar açıdan topu filelere gönderdi.
Bu gol uzun zaman sonra ilk kez bu derece dolu ve coşkulu gördüğümüz tribünleri de galibiyete inandırdı.
Ancak 45+3’te sahneye çıkan Erdem Temel, Furkan Emre’nin Hasan Ali’yi karşıladığı pozisyonda faul verdiği yetmezmiş gibi, bir de pozisyonu ‘ceza sahası içine’ taşıyıp penaltı verince rüzgâr tersine dönmeye başladı.
İkinci yarıya son dakikada bulduğu golün moraliyle başlayan Serik Belediyespor, Furkan Emre’nin hangi akla hizmet altıpasa indirdiğini anlamadığım topu Uğur Mustafa Türk ile filelere göndererek eşitliği yakaladı.
Sonrasında 3 puan için çabalayan Bursaspor’un karşısına bir kez daha hakem Erdem Temel çıktı.
75. dakikada Ömer Turan’a yapılan net penaltıyı görmezden gelen hakem Timsah’ın 2 puanını da umutlarını da alıp gitti Bursa’dan.
Hakem ‘yeteneksiz’ desem nasıl hakem olduğunu sorgulamak lazım, ‘art niyetli’ desem o daha da vahim.
Serik gibi bir ilçe takımı karşısında bile hem de Bursa’da, hakemler ‘takdir’ haklarını Bursaspor’un aleyhinde kullanıyorsa suçu kendimizde arayalım.
Biz bu kulübün büyüklüğünü çoktan unutturmuşusuz demek ki.
Sinan Bür başkanlığındaki yönetimin de mayısta gelecek yönetimin de Bursaspor’un kim olduğunu tüm Türkiye’ye hatırlatmasına ihtiyaç var anlaşılan.
Bu kulüp öyle basiretsiz hakemlerin elinde oyuncak olacak bir kulüp değil.
Tabii bunun için öncelikle ‘diriliş’i hem saha içinde hem de saha dışında başlatacak bir yapının mayıstaki kongrede Bursaspor’un başına geçmesi gerek.
Bursa’nın ileri gelenleri bu camianın sesini duysun artık.
Kimsenin bu kentten futbolu çalmalarına izin vermeyin.
Unutmayın Bursa futbolsuz, futbol ‘Bursaspor’suz hep eksik kalır!