A Milli Takımımız, İzlanda’yı deplasmanda 4-2 yenerek Uluslar B Ligi 4. gruptaki puanını 10’a yükseltti ve liderliğini sürdürdü.
Bu galibiyet İzlanda karşısında deplasmanda alınan ilk galibiyet olarak tarihe geçti. Daha önce 7 kez konuk olduğu rakibinden sadece 1 beraberlik koparabilen, diğer 6 karşılaşmada ise sahayı boynu bükük terk eden ay yıldızlı takımımız, geriye düşmesine, şanssız bir şekilde penaltı kaçırmasına rağmen son derece hırslı bir futbol sergileyerek tarihi bir başarıya imza attı.
Samsun’daki maçta Karadağ’ı zar zor 1-0 yenmesine rağmen, oynadığı futbolla beğeni toplayan Milliler, İzlanda karşısında da özellikle pes etmeyen karakteriyle ön plana çıktı. Montella’nın ilk 11’i belirlerken İzlanda’nın fizik gücüne karşı, teknik kapasitesi yüksek bir kadroyla kendi güçlü tarafımıza ağırlık vermesi galibiyette kilit rol oynadı.
Daha düne kadar tartışmaların odak noktası haline getirilen Teknik Direktör Vincenzo Montella, Avrupa Şampiyonası’ndaki çeyrek finalden sonra Uluslar Ligi’nde de A Milli Takımımızı A Ligi’ne taşımaya çok yaklaştı.
Ay yıldızlı ekibimiz, bunu başarması durumunda 2018 yılında oynanmaya başlanan UEFA Uluslar Ligi’nde ilk kez en üst klasmanda yer alma fırsatı yakalayacak.
Bunun için Milli Takımımıza 16 Kasım’da Kayseri’de oynayacağı Galler maçını kazanması yetecek. Ancak eksik yönlerimiz olduğu da bir gerçek.
FORVET SIKINTISI
Evet oldukça genç ve yetenekli bir kadroya sahibiz. Arda Güler, Kerem Aktürkoğlu, Kenan Yıldız ve Barış Alper gibi yapabileceklerinin sınırı pek olmayan gençlerin, Hakan Çalhanoğlu ve İrfan Can Kahveci başta olmak üzere tecrübeli ve yetenekli isimlerle harmanlanmasından oluşan ay yıldızlı ekibimiz çok şey vadediyor ancak, net bir santrforumuzun olmaması ise Montella’nın başını sürekli ağrıtıyor.
Gelecek vadeden Semih Kılıçsoy ve Bertuğ Yıldırım gibi gençlerimiz var fakat, özellikle Semih, Beşiktaş’ta kısa sürede parlayıp sonrasında gözden düşmeye başladı. Henüz 19 yaşında ve ilk çıkış döneminde yapabileceklerini hepimiz gördük. Dönüp aynaya bakar ve iyi bir destek alırsa burayı atlatacaktır. Bunu başarırsa gerçekten onun da önü çok açık, yoksa daha önce gelip geçen nice isimler gibi kaybolup gider.
A Milli Takım kurmayları Burak Yılmaz’ın futbolu bırakması, Enes Ünal’ın da yaşadığı ağır sakatlıklar nedeniyle 9 numarada yaşanan sıkıntının elbetteki farkında ve sürekli arayışlar içinde.
SON ADAY DENİZ GÜL
Gündeme gelen son isim Porto’da oynayan Deniz Gül. 20 yaşında İsveç doğumlu 1,90 boyunda pivot santrfor tanımına son derece uyan bir profil. Bu sezon transfer olduğu Portekiz ekibinde 4 maçta sadece 79 dakika süre almasına rağmen ligde ve Avrupa Ligi’nde birer gol bularak dikkat çekti.
Alt yaş kategorilerinde İsveç Milli Takımı’nı tercih etmiş. TFF Başkanvekili Ceyhun Kazancı kendisini Türkiye’ye kazandırmak için çalışmaları sürdürdüklerini ve kendisinin gönlünün de Milli Takımımızdan yana olduğunu açıkladı.
Uzun yıllardır A Milli Takım’da hep bir yerler eksik kalıyor.
Umut ediyorum ki golcü sorununu da en kısa sürede çözer ve hasretini çektiğimiz Dünya Kupası’nı bu kez ıskalamayız.
Yoksa bu jenerasyona yazık olur!