Teknik Direktör Mustafa Er ve Vakıfköy Futbol Akademisi’nden çıkan bu genç çocuklar tüm maddi imkânsızlıklara rağmen play-off için camiayı umutlandırmıştı. Geride kalan 28 hafta boyuncu zaman zaman performansları dalgalansa da sergiledikleri futbol, attıkları bol gol ve elde ettikleri galibiyetlerle bizlere heyecan yaşattılar.
Öncelikle emeği geçen teknik heyet ve giydikleri formanın hakkını veren futbolculara bu mücadelelerinden dolayı teşekkür edelim.
İlk 6 yarışına tutunabilme adına dün akşam Altay ile final maçına çıkan Bursaspor, ne yazık ki çıtanın altında kaldı.
Altay’ı yensen Tuzla’yı geçip puan farkını Keçiörengücü ile 3’e İstanbulspor’la 5’e indirecektin ve son 6 haftaya daha umutlu girecektin. Ne var ki son 4 maçını kazanarak Bursa’ya gelen Altay karşısında oynuyormuş gözükse de maçın başı ve sonu hariç etkili olamayan yeşil beyazlı takım deneyimli isimlere sahip İzmir ekibine çok kolay teslim oldu.
Yenen gollere üzülmemek elde değil. Bu kadar basit hatalar böylesine bir final maçına hiç yakışmadı.
37 yaşına merdiven dayayan Portekizli yıldız Paixao gol atıyor, yetmiyor savunmadan top çıkarıyor. Bursaspor’da elbette böyle bir isim yok ama, kayıp yıldızımız (!) Özer Hurmacı’yı ara ki bulasın. Anlaşılan kaptan oynamadan gemiyi terk edecek.
Maçın başında karşı karşıya kaçırıp saç baş yolduran ve belki de takımının kaderiyle oynayan Batuhan Kör umarım 90+4’teki kafa golüyle tekrar özgüven kazanır.
Dün akşamki maç öncesinde Bursaspor adına iki kötü istatistik de bahsetmeden geçmeyelim. Emirhan Aydoğan’ın daha önce forma giymediği üç maçı da kaybetmişiz. Kalın yeşil dikine çizgili formayla çıktığımız 4 maçta sadece Adanaspor’u yenmiş, 3 maçı ise kaybetmişiz. Emirhan bu takımın her maçta saha ihtiyacı var. Bu kadar basit kartlar görüp arkadaşlarını yalnız bırakmaya hakkın olmamalı. Sen oynasaydın Altay bu kadar kolay bir galibiyet alabilir miydi acaba?
Bir de tesislerin doğalgazı ve elektriği kesilince sanki takım da şalter indirmiş gibiydi. Milli arada kafalar iyice dağılmış.
Bursaspor’un bir başkanı, yönetimi var mı herkes gibi şüphe içerisindeyim. Çünkü hiç bu kadar aciz duruma düşmedi ve ele güne rezil olmadı bu kulüp.
Umarım mayıs ayında yapılacak olağan genel kurula tüm şehri kucaklayacak hem saha içinde hem de saha dışında Bursaspor’u layık olduğu noktalara taşıyacak güçlü bir başkan adayı ve yönetimle gideriz. Bu camianın artık daha fazla bölünmeye tahammülü kalmadı. Böyle giderse ortada Bursaspor diye bir kulüp kalmayacak.