Teknik Direktör Şenol Güneş`in hafta başından bu yana yaptığı açıklamalar gerek Bursa, gerekse Türkiye`de gündemin ilk sırasında yer edinmiş durumda.
Türk futbolunun arzulanan noktalara ulaşabilmesi bakımından müthiş saptamaları olan Şenol Hoca`nın söylediği her söz ders niteliğinde. Güneş`in kulüp başkanları, yöneticiler, futbolcular, teknik adamlar, medya mensupları ve taraftarlar hakkındaki söylemlerini bir yerlere çekmek yerine herkes azıcık ders alabilmiş olsa inanıyorum ki yeşil sahalara ekilen nefret tohumları yerini sevgi bahçelerine bırakır.
Yıllardır hemen hemen her maç öncesinde rakip takımın en iyi oyuncularına yönelik transfer söylemlerine, müsabakayı yönetecek hakemleri baskı altına alma adına İstanbul`un üçüzlerinden hamleler görüyoruz.
Bursaspor`un pazartesi akşamı haftaya lider giren Fenerbahçe ile oynayacağı maç öncesinde rakip cepheden komik açıklamalar geliyor.
Şenol Güneş`in Volkan Demirel ile ilgili, “Oyuncuya küfür edilmesini, hakaret edilmesini doğru bulmuyorum.Onlar sanatçıdır. Ortak değerdir. Onları korumamız gerekiyor. Onların da yerini bilerek ona göre sorumlu davranması gerekiyor. Volkan Demirel küfür nedeniyle sahaya çıkmadı. Peki diğer maçlarda da aynı tepkiye maruz kalırsa ne yapacak? Yine sahayı mı terk edecek?” değerlendirmesine fena halde içerlemişler.
Ne diyelim yarası olan gocunur…
Nasıl yetki bu?
Taraftarları tribünden uzaklaştırmak için her yolu deneyen Futbol Federasyonu şimdi de ani bir kararlahakemlere küfür yada hakaret olması durumunda maçları tatil etme yetkisi verdi. Bunun barometresi nedir, kim neye göre bu yetkiyi kullanacak? Kadıköy`de, TT Arena`da maç iptal edecek bir tane babayiğit çıkar mı?
Federasyon artık ne yapacağını şaşırmış durumda.
Adaleti sağlayıp, taraftarları yeniden tribünlere çekecek çözümler üretmek yerine, alev topunu hakemlerin kucağına bırakarak şiddeti, küfrü bitireceğinize inanıyorsanız vay halimize…
Şenol Güneş`in, “Bursaspor taraftarının tekrar stadı doldurması için onların ayağına giderim, gocunmam. Bu potansiyeli kullanmak gerekiyor. Bu taraftar tribünden neden kaçtı iyi teşhis etmeliyiz” sözleri de TFF`ye kapak olsun...
Umarım pazartesi akşamı Güneş`in istediği şekilde tribünleri eskisi gibi dolu ve coşkulu görürüz.
Bu gurur tüm Bursa`nın
Bursa Büyükşehir Belediyesi`nin yapımına, Bursaspor`un 48. kuruluş yıldönümü olan 1 Haziran 2011`de başladığı 45 bin kişilik Timsah Arena Stadı`nın tamamlanması için artık çok kısa bir süre kaldı.
3 Haziran`da oynanacak Türkiye Kupası finaline yetiştirilmesi için çaba sarf edilen muhteşem stadyum hizmete açıldığında dünyada parmakla gösterilecek özelliklere sahip. Sadece çatı kaplaması için 76 milyon lira harcanan mühendislik harikası Timsah Arena için hazırlanan belgeseli http://www.bursabuyuksehir.tv/belgeseller/yeni-stadyum-yapim-belgeseli-13892.html adresinden herkesin izlemesini tavsiye ediyorum. Stadyumla ilgili çalışmaları hergün yakından takip eden bir Bursalı ve Bursasporlu olarak başta Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe olmak üzere emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır. İnsan çalışmaları, verilen emeği izledikçe gururlanıyor. 37.39 dakikalık belgeselin final niteliğindeki devamı da çekiliyor. Sanırım onu da ilkbaharda izleme fırsatı bulacağız. Ne mutlu bize ki böyle bir stadyuma sahip şehirde yaşıyoruz.
Tıpki 2010`daki Bursaspor`un yaşattığı şampiyonluk gibi hayalleri gerçeğe dönüştüren Başkan Altepe`nin Timsah Arena`ya bir dünya devini getirmeyi planladığını biliyoruz. UEFA Avrupa Ligi finali aldırmak için de önümüzdeki yaz girişimlere başlamalı diye düşünüyorum. (Şampiyonlar Ligi için 50 bin seyirci kapasitesi aranıyor).