Bursaspor hayrat çeşmesi mi, yoksa moral ağacı mı kardeşim…
Gelene geçene yeniliyorsun… Bu yetmezmiş gibi sahadaki aciz görüntünle 55 yılda oluşan tüm imajını yerle bir ediyorsun…
Akhisar’a gidiyorsun 12 haftadır kazanamayan rakibine adeta can veriyorsun, senden sonra gaza basıp üst üste 4 galibiyet alıyor.
9 hafta sonra güç bela Kayserispor’u mağlup edip derin bir soluk alıyorsun.
Camia Osmanlıspor’u da yenip alt gruptan tamamen uzaklaşıp, üst sıralara doğru yelken açmanı bekliyor. Sen ne yapıyorsun 7 maçtır kazanamayan rakibine komik goller yiyip 3 puan ikram ediyorsun. Düşme barajını yükseltmekle kalmıyor camiayı yine korku tünelinin içine doğru itiyorsun.
Bursasporlu’ya gülmek yasaklandı da bizim mi haberimiz yok?
Bu kadar ruhsuz bir futbolcu grubu ve teknik direktör görmedim.
İnsanda biraz utanma ve gurur olur. Bir avuç Osmanlı taraftarına “Üç, üç, üç” diye tezahürat yaptırıyorsunuz.
Yakın-uzak mesafe tanımadan her maçında seni yalnız bırakmayan taraftara yazık değil mi? Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya takımlarını desteklemeye giden üniversiteli taraftarlardan utanın. Ailelerinin gönderdiği paralarla okumaya çalışan bu gençler harçlıklarını sizin rezil futbolunuzu izlemek için feda ediyor.
Tabi sizin umurunuzda mı? Nasıl olsa paranız garanti. Bugün ödenmese bile mayısta gelecek yeni yönetimden alırsınız. En kötü FIFA’ya ve TFF’ye gidersiniz.
Bu camia sizden çok şey mi istiyor.
Çıkın sahaya, futbolunuzu oynayın, formanın hakkını verin.
Kim ne derse desin Paul Le Guen ile Bursaspor’un bağları kopmuştur. Fazla zorlamaya gerek yok. Ayrılık kaçınılmaz.. Ha bu hafta ha sezon sonunda mutlaka gerçekleşir.
Şikayet eden değil, elindeki kadroya çağdaş futbol oynatan, kazanma adına varını yoğunu sahaya yansıtan bir teknik adam olmalı Bursaspor’un başında. Sorun çözen değil, sorun yaratanın bu kulüpte işi yok.