Zorluklar ve yokluk içinde başlanan 2020-2021 sezonunun ilk devresi Bursaspor adına mükemmele yakın geçti diyebiliriz. Eğer öne geçtiğimiz maçlarda yaptığımız bireysel hatalar ve bazı maçlardaki bariz hakem hatalarıyla uçup giden 6-7 puan olmasa Vakıfköy Futbol Akademisi tıpkı 30 yıl önce olduğu gibi dünya futbol tarihinde bir ilki gerçekleştirip TFF 1. Lig’in zirvesine imzasını atmış olacaktı.

Olsun yine de canları sağ olsun. Bu takımın 17 haftalık maratonu 27 puanla tamamlayıp geçen sezonu yakalaması bile başlı başına takdiri hak ediyor… Kupalar dahil 20 resmi maçta da fileleri sarsan bu takımla ne kadar gurur duysak az olur.

Öncelikle Başkan Erkan Kamat ve yönetiminin, ardından Teknik Direktör Mustafa Er ve kurmaylarının hakkını verelim. Sportif Direktör Adil Cenkçiler’in de yoğun çabasıyla sancılı süreci başarıyla atlatan takım her hafta oyununu geliştirerek özellikle son 5 maçta topladığı 13 puanla 1. Lig’de ilk bölümün en başarılı takımı oldu benim gönlümde.

Geçtiğimiz sezondan bu yana oyun disipliniyle ve az gol yemesiyle dikkat çeken Keçiörengücü karşısında halı saha maçına Ali Akman ve İsmail Çokçalış gibi iki kilit isminden yoksun çıkan yeşil beyazlı takımın daha maçın başında Emirhan Aydoğan’ın penaltı golüyle öne geçip skoru son düdüğe kadar koruması önemliydi.

Yeni yılın ilk günlerine sarkan, ilkyarının son maçını kazanmak Bursaspor’un 2021’e de damgasını vuracağının en güzel işareti oldu.

Kaleci Mehmet Ataberk Dadakdeniz, İsmail Çokçalış, Furkan Emre Ünver, Emirhan Aydoğan, Burak Kapacak, Ali Akman, Batuhan Kör ve Çağatay Yılmaz bu sezonki en önemli kazanımlar oldu. Burak Altıparmak her hafta performansını artırarak devam etti, Onur Atasayar ile Cüneyt Köz de son haftalarda vites büyüterek skora da katkı vererek takımın iyileri arasına girdi. Özer Hurmacı beklenenin uzağında kalırken, Recep Aydın’ın kulübeden çıkamaması dikkat çekti. Altyapıdan yetişen oyuncuların sırtında zirveyi zorlayan Bursaspor tahtayı açıp kadrosuna takviye yapabilir mi? Bu sorunun cevabını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Keşke şehir gerçek anlamda şampiyon kulübünü sahiplense de Süper Lig’e dönüş meşalesi el birliğiyle yakılsa. Formalarını alın teriyle terleten bu çocuklar desteği fazlasıyla hak ediyor.

Şunu da belirtelim; kadroya yeni oyuncular gelse de gelmese de bu takım son maça kadar play-off’u kovalayacaktır. Güzel günler göreceğiz çocuklar… Size güveniyoruz.