Geçen hafta evinde Altay’a 3-1 yenilerek play-off umutlarını zayıflatan Bursaspor dün de İstanbul’da Ümraniye’ye kaybederek bitime 5 hafta kala ne yazık ki hedefsiz kaldı. Teknik Direktör Mustafa Er yönetimindeki bu genç kadroya öncelikle teşekkür edelim. Ekonomik kriz, hastalıklar, sakatlıklar, bariz hakem hataları taraftarın beklediği başarının gelmemesinde önemli rol oynadı. Bu ağır şartlarda, çok fazla şanssızlık yaşadılar.

Vakıfköy Futbol Akademisi’nden çıkan pırıl pırıl gençlerden kurulu Bursaspor’dan dev bütçeli kadrolara sahip takımlar arasından sıyrılıp, Süper Lig hedefine ulaşmasını beklemek hayalden öteye gidemezdi. Öyle de oldu. Sen transfer tahtasını iki dönem açamazsan, mali taahhütlerini yerine getirmez, hatta elektrik, doğalgaz faturalarını ödemeyip Türkiye’ye rezil olursan başarıdan nasıl söz edebilirsin?

Ne yazık ki Bursaspor TFF 1. Lig’de 3. sezonunu da oynamak zorunda kalacak.

Bursaspor’un ortalıkta gözükmeyen Başkanı Erkan Kamat, 16 Mart’ta kulübün resmi YouTube hesabından yaptığı açıklamada Olağan Genel Kurul’un 22 Mayıs Cumartesi günü yapılacağını duyurmuştu. Çoğunluk sağlanamaması durumunda yeni başkanın belirleneceği kongre 30 Mayıs Pazar günü yapılacak. Gerçi şu ana kadar kongre ilanı yayınlanmış değil ancak 22 Mayıs’tan 1 hafta önce, yani 15 Mayıs Cumartesi günü başkan aday veya adaylarının tüzük gereği başvuru dosyalarını Divan Başkanlık Kurulu’na teslim etmesi gerekiyor.

Kamat’ın açıklamasının üzerinden 1 ay geçti, kongreye de 1 ay kaldı ancak ortaya adaylık şartlarını karşılayamayan işadamı Emin Adanur’dan başka kimse çıkmış değil. Kulislerde bir çok ismin çalışma yaptığı kulağımıza geliyor. Çoğu iktidar desteği alma peşinde. 3 milyon nüfusu aşmış, Süper Lig şampiyonluğu yaşamış bir şehrin, gözbebeği Bursaspor’un her geçen gün eriyip gitmesine seyirci kalınması insanın içini acıtıyor. Bu koca çınarı düştüğü yerden ayağa kaldıracak, iyi bir planlamayla yeniden Süper Lig’e taşıyacak, şehre güven ve umut verecek güçlü bir başkan ve yönetim ortaya çıkmazsa bu şehrin ayıbı olur.

Gün daha fazla bölünüp, parçalanma değil, tek vücut, tek yumruk olma günü olmalı.