Bursaspor ile ne kadar gurur duysak azdır…

58. yaşına doğru yol alan bu koca çınar tarihi boyunca belki taraftarına çok fazla sayıda zaferler yaşatamadı ama Türk futboluna damga vurmasını her zaman bildi.

Süper Lig şampiyonluğu, Federasyon Kupası şampiyonluğu, İntertoto yarı finali, Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda Avrupa beşinciliği, 2 kez 1. Lig şampiyonluğu, Başbakanlık Kupası, Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temsil etmesi başlıca sayacağımız başarıları.

Elbette başarılar sadece bunlarla sınırlı değil…

Vakıfköy’ün bağrından yetişmiş oyuncuların önce amatör Türkiye şampiyonluğu, ardından 3. Lig ve 2.Lig şampiyonluklarına imza atan tüm Türkiye’ye adını Bursaspor 2 olarak duyuran bugünkü adıyla Süper Lig’e yükselme hakkı (Aynı ligde iki takım olmaz gerekçesiyle) elinden alınan takım var.

1989’da dünya futbol tarihinde bir ilki gerçekleştiren Vakıfköy’ün çocukları benzer bir başarıyı 32 yıl sonra tekrarlarsa kimse şaşırmasın.

Mali kriz nedeniyle transfer tahtası kapalı olan, oyuncularının, teknik heyetinin, personelinin dahi maaşlarını ödemekte zorlanan bir kulübü temsil eden yeşil beyazlı ekip, en az 10 takımın transfer yapma rekorları kırdığı ligdeki onurlu mücadelesiyle avuçlarımız patlarcasına alkışı hak ediyor.

Antalya kampında ilk yarıdaki hatalarından iyice arınan ve farklı bir kimliğe bürünen Bursaspor gördük dün akşam Adana Demirspor karşısında… Müzmin sakat Özer’in yokluğunda sahada 3-5-2 ve 5-3-2 dizilişleriyle mücadele veren Bursasporlu futbolcular, Teknik Direktör Mustafa Er’in direktiflerini neredeyse harfiyen yerine getirdiler. Yeşil beyazlı kramponlar iki penaltıları verilmemesine rağmen önce Onur Atasayar, ardından Ali Akman ile attıkları harika gollerle Demir’i tavında dövüp, Süper Lig yarışında son düdüğe kadar Bursaspor’un da var olacağını herkese gösterdiler.

Dün akşamki takımı izlerken, Bursaspor 2’yi gördüm sahada. Tüm şampiyonluklarına tanık olduğum o takımın yarattığı mucizeyi Mustafa Er komutasındaki Bursalı teknik heyet ve büyük çoğunluğu Vakıfköy Futbol Akademisi’nden yetişmiş bu çocukların tekrarlamaması için ben bir neden göremiyorum.

Yeter ki 3,5 milyonluk bu kent Bursaspor’u daha fazla sahiplensin, maddi anlamda tüm muslukları açsın.

Son 6 maçından 16 puan çıkarma başarısı gösteren Bursaspor’un ligde yenemeyeceği takım yok. Bu ekibi izlemekten keyif almayan yoktur.

Maç sonunda talebelerini orta sahada toplayıp tebrik eden ve hep birlikte “Güzeller içinde bir seni seçtim, kalbimi sana ben sana verdim” tezahüratı yapan bu takıma Süper Lig yakışır.

Haydi Bursa, hep destek, tam destek…