Geçen haftaydı… Suriye’de, IŞİD’e karşı mücadelede, Türkiye-Rusya askeri ittifakı sahaya inmişti.

Bu gelişmeye paralel olarak Washington, Türkiye’nin yeni dış politikasının NATO’ya tehdit oluşturduğu değerlendirmesini yapmıştı.

Belliydi ki, Türk-Rus yakınlaşması ABD’de endişe yaratmıştı: Yıllardır en yakın müttefiki olan Türkiye dış politikada artık bağımsız hareket ediyordu.

Ancak, fazla uzun sürmedi…

Washington akıllı bir kararla yakınmayı bıraktı ve El Bab’da Türkiye’yle birlikte IŞİD operasyonlarına katıldı.

ABD ordusunun Bağdat’taki Sözcüsü Albay John Dorrian, “Son günlerde Ankara ve Washington’ın ‘ortak çıkarları’ doğrultusunda IŞİD’e karşı 4 kez hava saldırısı düzenlendiğini” açıkladı.

Ne o? Türkiye’yle ortak operasyon düzenlenmesinde Rusya ve ABD yarışması mı başlamıştı?

Ama daha da ilginç olanı, İngiltere’nin Tornado savaş uçaklarıyla hava operasyonlarına katılımıydı.

İngilizler bugüne değin Ürdün topraklarını kullanarak Şam yönetiminin devrilmesine yönelik kendilerine özgü operasyonlara imza atıyorlar ve sadece ABD’yle işbirliği yapıyorlardı.

Öyle anlaşılıyordu ki, Türkiye-Rusya askeri ortaklığı, Suriye’deki tüm aktörlerin pozisyonunu etkiledi ve direnenleri değişime zorladı.

Irak ve Suriye’de IŞİD’i besleyip büyütenler birer birer hizaya geliyorlar.

Londra’nın beklenmeyen hamlesi bu durumun son örneği oldu.

 

Hazırcevap Trump

 

Gazeteci soruyor: “30 kadar senatör yemin töreninize gelmeyecekmiş. Buna ne diyorsunuz?”

Donald Trum’ın yanıtı:

“Gelmeyecek olanlar biletlerini bana versinler çünkü gelmek isteyen çok kişi var.”

Gazeteci soruyor:

“Ünlü sanatçılar da törene katılmayacaklarını açıkladılar. Bu konudaki görüşünüz?”

Donald Trump’ın yanıtı:

“Yemin törenine ünlüleri davet etmedik. Zaten dünyanın en ünlü insanı orada olacak.”

Gazeteci soruyor:

“Modacıların eşinize kıyafet dikmek istemedikleri doğru mu? Örneğin Tom Ford’a gitti mi?”

Donald Trump’ın yanıtı:

“Hayır gitmedi. Zaten Tom Ford’un tasarımlarını da beğenmez. Ford, Başkan’ın eşini giydirmeyi kabul etmedim diyor ama ondan bunu isteyen de olmadı.”

 

Biden giderayak Putin’i bombaladı

 

ABD Başkanı Barack Obama’nın yardımcısı Joe Biden görevini bırakmadan önce son konuşmasını Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptı.

Biden’ın konuşması dikkat çekiciydi, çünkü başından sonuna Rusya’yı ve lideri Vladimir Putin’i hedef aldı.

Rusya’nın uluslararası liberal düzene en büyük tehdit olduğunu savunan Biden, ABD ve Avrupa’nın Putin’e karşı ayağa kalkması gerektiğini söyledi.

Uzlaşmacı mesajlar veren Donald Trump’ın aksine Joe Biden “Putin liderliğindeki Rusya, Avrupa projesini bozmak için her aracı kullanıyor” dedi. Biden şöyle konuştu:

“Liberal uluslararası düzeni korumak, Avrupa’nın dağılmasına karşı direnmek, özgür ve barışçıl Avrupa konusunda ısrarcı olmayı gerektirir. Bu, dünyadaki en canlı, en mantıklı kurumlardan biri olan Avrupa Birliği için savaşmak anlamına gelir.”