Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Trump mı, Clinton mı? Aralarında çok fark yok

ABD’de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump medyada yerden yere vuruluyor.

Hem gazeteler hem televizyonlar Trump’ı cahillikle, görgüsüzlükle, saldırganlıkla, boş konuşmakla, ırkçılıkla, yalancılıkla suçlayıp ABD başkanlığına uygun bir aday olmadığını söyleyip yazıyorlar.

Ama daha da ileri giderek Trump’ı hem ABD hem de dünya için tehlike olarak gösterenler var.

Ya Hillary Clinton? Tabii Trump’ın yanında Clinton tam bir yıldız. Deneyimi, kavrayışı, karakteri, kişiliği… Her yönden rakibini ezip geçerek ABD başkanlığına doğru ilerliyor.

İyi de, “Clinton’ın ABD hegemonyasını Asya’ya yayma hedefine kendini ciddi biçimde adaması” dünyanın gerçekleriyle bağdaşıyor mu?

Şu sözleri Hillary’nin ABD Dışişleri Bakanlığı döneminde kayda geçirilen ifadelerinden seçtik: “Amerika için en önemli jeopolitik ödül Avrasya’dır… Avrasya’ya hükmeden güç, dünyanın en ileri ve ekonomik olarak en verimli üç bölgesinden ikisini kontrol edecektir…”

Oysa Zbignew Brzezisnki, yıllar önce “Dünyanın en büyük gücünün ABD olduğunu” savunurken bugün “ABD’nin artık bir imparatorluk gücü olmaktan çıktığını” ileri sürüyor.

Dayandığı tez şöyle: Rusya, Çin, İran, Türkiye ve diğer Orta Asya ülkeleri arasındaki ekonomik, siyasal ve askeri bağların güçlenmesi… İşte ŞİÖ, BRICS, AIIB ve Afrika’da, Ortadoğu’da, Pasifik’te oluşan ABD karşıtı koalisyonlar…

Evet, Trump’ın başkanlığı hem ABD hem de dünya için tehlikeli olabilir.

Ama Clinton’ın da ondan kalır yanı yok. Üstelik kazanma şansı yüksek olduğu için adının yankılanması insana daha da korkutucu geliyor…

 

(Kaynak: Kırık Satranç Tahtası: Brzezinski İmparatorluktan Vazgeçiyor/Mike Whitney/Sendika.Org)

 

Kolombiya’da barış anlaşması ve ABD
 

Kolombiya’da hükümetle FARC arasında imzalanan barış anlaşması bir yandan da ABD’nin yenilgisi sayılır.

Nedeni, ülkede FARC’ı yaratan ortamın Washington’ın eseri olmasıdır.

Böyle bir durumda ABD kaybettiği arka bahçesi Güney Amerika’ya bu kez “Barış” diyerek geri dönebilirdi ki, bunu da şimdi başarmış görünüyor.

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir terör örgütü olarak nitelenen FARC’ı “Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri” adıyla müzakere masasına oturmaya teşvik edenlerin başında ABD geliyor.

Başkent Cartagena’da barış anlaşması imza törenine katılan Dışişleri Bakanı John Kerry kim bilir hangi duygular içindeydi…

Ancak şunu teslim etmek gerekir: Kolombiya’daki sürecin uluslararası meşruiyetinin oluşturulması zor işti. Ve ABD bunu halletti. Başkası da üstesinden gelemezdi.

Barack Obama’nın başkanlık dönemi sona ererken gerçekleştirdiği güzel işlerden biri de bu oldu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X