ABD ve Rusya, Suriye’de çatışmaların durdurulması için anlaşmaya varmışlardı.

ABD ve Rusya anlaşmanın içinde ayrıca bir anlaşma daha yapmışlardı, o da IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin kapsam dışında bırakılmasıydı.

ABD ve Rusya dün de anlaşmanın uygulamaya sokulması konusunda anlaştılar ve ateşkes resmen ilan edilmiş oldu.

*

Suriye’de ABD ile Rusya var ve onlar ne diyorsa o gerçekleşiyor.

Şimdi bu ABD/Rusya, yanlarına İran ve Hizbullah’ı da alarak Esad’ı ve rejimi kurtarmaya çalışıyor.

Bu birlikteliğin görünen nedeni IŞİD ama terörün ötesinde küresel, bölgesel ve yerel çıkarların dengelenmesi de söz konusu.

Şaşırtıcı olansa ABD’nin bu grubun arasında bulunması…

Suriye iç savaşında İran’la nasıl yakınlaşır, Hizbullah’la nasıl buluşur?

Bu durum için “akıl sır ermiyor” diyenler çoktur. Ne ki, Washington kendine uygun olan durumun doğrultusunda yürür, her zaman.

*

IŞİD, Batı’da tasarlanmış, Ortadoğu’da kurgulanmış ve belli bir süre ABD ile ortaklarının işine yaramıştır. Ancak zaman içinde kontrol edilemez olmuş ve gitmiş kendini var edenleri evlerinde vurmuştur.

Kontrolden çıkan terör örgütünün yaşam hakkı yoktur.

Ama Batı’nın kontrolünü reddetmiyorsa, hele verilen görevleri yerine getiriyorsa onun ömrü uzun olur.

*

Belli ki, IŞİD’in ömrü doldu ve Ortadoğu’daki varlığı yok edilecek.

Ama Suudi Arabistan taş koymaya çalışıyor. Çünkü El Kaide’de olduğu gibi IŞİD’in ve El Nusra’nın yapımında da çabası var.

Suriye’de kara savaşına bu kadar iştahlı olmaları normal Suudilerin… Çünkü sonuçta çabaları boşa gitsin istemiyorlar. Ilımlısı da, radikali de, ABD ile birlikte Esad’a karşı kullanmak için onların kontrolündeydi.

*

Şimdi Suriye’ye kendi askerini sokmanın peşinde…

Eğer becerebilirse terör örgütlerini yeniden kanlandırıp canlandıracak. Ve de Esad’ın işini bitirecek.

Tabii bu olmayacak duaya amin demek gibi bir şey.

Nedeni şu ki, ABD ve Rusya razı gelmez bu rüyanın gerçekleşmesine.

*

Bakın, Mısır hemen taş koydu. Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Suudi Arabistan’ın Suriye’ye kara gücü gönderme isteğinin Riyad’ın kendi kararı olduğunu söyledi.

Demek oluyordu ki, kararın İslam ülkeleri koalisyonuyla bir ilgisi bulunmuyordu.

Samih Şukri, “Mısır, Suriye’de siyasi çözümü savunmaktadır” diyerek Kahire’nin Suudilerle aynı görüşte olmadığını da vurgulamayı ihmal etmedi.

*

Mısır’ın tavır alması çok önemli…

Genelkurmay Başkanı General Sisi darbe yapıp Mursi’yi devirdiğinde Riyad bayram yapmıştı.

Darbe yönetimini de ilk tanıyan Riyad olmuş ve Sisi’ye ekonomiyi ayakta tutabilmesi için (ABD’nin de desteğiyle) milyarlarca dolar finansal yardımda bulunmuştu.

*

Anlaşılıyor ki, ABD Suudilere kendi söyleyemediğini Mısır’a söyletiyor.

Ya da Kahire, Washington’dan esinlenerek Riyad’a tavır alıyor.

Diplomasi, ne kadar da satranç oyununa benziyor…