Suriye’deki savaşın Avrupa için stratejik önemi kalmadı.

Kriz, tüm bölgeyi ve özellikle Avrupa’nın güneyini istikrarsızlaştırdı ve açmaza soktu.

Avrupa’daki aşırı sağın yükselişe geçmesini provoke etti.

Ve krizi bir şekilde sona erdirmek, krizin nasıl sona erdirileceğinden daha önemli hale geldi.

Bunlar Batı’da öne çıkmaya başlayan yeni görüşler.

Hatta savaşı Esad’ın kazandığını şimdiden ilan edenler de var.

Kriz sona erdiğinde Esad hâlâ ayakta kalıyor olacak mı? Olacak diyorlar. Suriye’de kim barış anlaşmasına arabuluculuk ederse onun Esad’la anlaşmak zorunda kalacağını söylüyorlar. (1)

Belli ki Suriye sorununda yeni bir döneme girildi, giriliyor…

Yük, büyük ölçüde Rusya’nın sırtına vurulmuş durumda.

Gerçi Moskova bundan şikâyetçi değil. Değil ama Batı’nın ayak oyunları da bitmiyor.

Örneğin BMGK’daki son oturum… Ateşkes istiyorlar. Niçin? Doğurup büyüttükleri Teröristler için.

Rusya ve Çin reddediyor.

İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft fırsat bu fırsat Çin’e çullanıyor: Rusya neyse de, Çin’in tavrı şaşırtıcı olmuş… Niye? Pekin, Batı’nın yanında yer almalıymış. Çin’e o yakışırmış. Boş laf tabii… Ama boş laf da olsa İngiltere bu! Yanıtsız bırakmamak gerek.

Çin’in BM Daimi Temsilcisi Liu Jieyi söz alarak İngiliz temsilciye şu soruları yöneltiyor:

Bir: Suriye sorunu bugünkü hale nasıl geldi?

İki: Ortadoğu bölgesindeki diğer ülkelerin karşı karşıya kaldıkları sorunlar bugünkü hale nasıl geldi?

Üç: Bu sorunlar nereden kaynaklanıyor?

Dört: İlgili taraflar bu konularda ne gibi roller oynadılar?

Londra bu soruları yanıtlayabilir mi? Hayır! Çünkü Suriye sorununu bu hale getirenlerin başında, ABD’yle birlikte İngiltere geliyor. Esad’a karşı terörü örgütleyen ve destekleyen ülke İngiltere!

Ve Çinli diplomat soruların peşinden şu sözleri ekliyor:

“Tarihin kayıtları açıktır, ilgili taraflar da bunu çok iyi biliyorlar. Gerçekler, Güvenlik Konseyi’nde başka ülkelerin tavırlarını çarpıtmakla değişmez.” (2)

Tarihin kayıtları şunu gösteriyor:

ABD, İngiltere, AB ve Körfez ülkeleri ılımlı muhalefet adıyla örgütledikleri terörist grupları 5-6 yıldır silahlandırıp duruyorlar.

Ne var ki şu anda o gruplarla birlikte bozguna uğramış durumdalar…

“Oyun bitti” demek için çok fazla beklemeye gerek kalmayacak!
 

1-Kaynak: Amerika’nın Sesi, 2-Kaynak: Uluslararası Çin Radyosu.

 

Batı’nın terörle suç ortaklığı unutulmaz
 

ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada liderleri Halep’te sivil halkın yaşadığı drama dikkati çekerek Esad’ı ve Rusya’yı kınayan bir bildiri yayınlamışlar.

Bu çok takdir edilecek bir hareket. Onları kutlamak gerekir. Ancak 6 yıllık iç savaşın büyük bölümünde Rusya yoktu, Esad da Şam’da savunma yapıyordu. Her yerde bombalar patlıyor, binalar yıkılıyor, sivil halk öldürülüyor, ülkede büyük bir felaket yaşanıyordu.

Şimdi kınama bildirisi yayınlayan liderler o zaman Esad’ın devrilmesi için terörü destekliyorlar, ne sivil halktan ne de dramdan söz ediyorlardı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean Marc Ayrault, “Bizler  Beşar Esad’ın suç ortakları değiliz” demiş.

İyi de daha önce Fransa’nın (ve diğerlerinin) terörle ortaklık yaptığını dünya âlem biliyor. Hem sadece Suriye’de de değil. Libya’da yapılanların, Afrika’da yaşananların unutulmadığını Fransız bakana anımsatmak gerek…