Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Tahran’da Doğalgaz İhraç Eden Ülkeler (GECF) toplantısına katıldı.
Konu, gaz üreticisi ve ihracatçısı ülkeler arasında yakın işbirliğinin sağlanmasıydı.
Küresel enerji endüstrisinin sürdürülebilir gelişimi açısından GECF ülkelerinin işbirliği yaşamsal önemdeydi.
Nedeni, dünya genelinde enerji ihtiyacının karşılanmasında doğalgazın petrolün önüne geçmiş olmasındaydı.
2040 için öngörülen yüzde 32’lik artıştı.
Bu da, üretimin ve sevkıyatın artırılması için yeni gaz boru hatlarının hizmete sokulması demekti.
*
Batı’da Putin’in İran ziyareti, bu açıdan ikinci planda görüldü. Batı’nın bakışı “Suriye” konusuna odaklanmıştı. Ziyaretin resmi gündemi doğalgazdı ama gayri resmi gündemi Suriye’ydi.
Ne var ki, asıl Suriye krizi, Ortadoğu’da ve Doğu Akdeniz’de henüz adı konulmamış doğalgaz savaşları ve olası boru hatları yüzünden patladı.
ABD, AB ve İsrail el ele vererek Rusya ve İran’ı bölgenin dışına çıkarmak istediler.
Bu amaçla Ortadoğu’da Esad’sız bir Suriye tasarlamaya kalkıştılar.
Ama olmadı; IŞİD terörüne karşın olmadı. Anlı şanlı ülkelerin teröre verdiği desteğe karşın olmadı. Başaramadılar.
Ve başarısızlığın işaretleri çoğalmaya başladı.
*
Şimdi ABD, bu geriye düşüşü durdurmaya çalışıyor.
Suriye’nin kuzeyine özel kuvvetler göndermesi, çoğunluğunu YPG güçlerinin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni silahlandırması bakalım ne sonuç verecek?
Örneğin, Rakka’yı IŞİD’in elinden kurtarabilecekler mi?
Umalım da başarsınlar…
*
Ama El Kaide’nin Suriye’deki kolu olan Nusra Cephesi’ne yönelik uyarıları ciddiye almakta çok geç kaldılar.
ABD, 2012’de terör örgütleri listesine almasına karşın İstanbul merkezli muhalif grup Ulusal Koalisyon üç yıl boyunca Nusra Cephesi’ni destekledi. Koalisyon’un lideri Halid Hoca, “Nusra Cephesi Suriye devriminin bir parçasıdır” diyordu.
Rusya’nın devreye girmesi ve Suriye ordusunun toparlanmasından sonra şimdi Halid Hoca “Nusra Cephesi, El Kaide ile ilişkisini kesmelidir” diyor.
*
Tabii daha çok geri dönüşler izleyeceğiz.
Uluslararası ajanslar, Suriye ordusunun ülkenin batısındaki Mahin ve Havarin yerleşim alanlarını IŞİD’in elinden alarak ünlü antik kent Palmira’ya ilerlediğini duyurdular.
BBC, haber kaynağı olarak yeniden Suriye ordusunu kullanmaya başlamış. IŞİD’in yenilgisine ilişkin bilgileri ordudaki kaynaklara dayanarak aktarıyor İngiliz yayın kuruluşu.
Londra merkezli muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de, Şam’a ve Esad’a yönelik suçlamaları bir yana bırakarak, Suriye ve Rusya tarafından bombalanan IŞİD mevzilerini izlemeye başlamış.
*
Suriye’deki iç savaşta ne kadar günahkâr insan, devlet ve kuruluş varsa uzlaşma arayışına girecekler. Kolay olmayacak, bedel ödenecek ama uzlaşmaktan başka çare olmayacak. Öyle görünüyor.