ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, gayrimenkul ticareti yaparken, önce yüksekten uçar, daha sonra alçalmaya başlarmış. Bu, onun pazarlama yöntemiymiş.
Aynı yöntemi şimdi dış ilişkilerde kullanacağı konuşuluyor Trump’ın.
NATO-AB işbirliğine yönelik eleştirileri de buna örnek gösteriliyor.
Kaynak, Avrupa uzmanı Heather Conley’in görüşleri…
Uzman Conley’e göre, Trump “önce bir tehdit ortamı” oluşturuyor, ardından “herkesi birer birer kendisiyle görüşme masasına oturmaya mecbur” bırakıyor. Ve böylece, AB ülkelerine, ortak savunmanın maliyetini yüklemek istiyor.
Trump’ın, NATO’nun demode bir örgüt haline geldiğini söylerken başta Almanya olmak üzere AB’ye saldırısının, Angela Merkel’in sığınmacı politikasına sert eleştiriler savurmasının nedeni de buna bağlanıyor.
Yalnız Merkel, Trump’la görüşmelerinde bir dişi kurt kesilebilir.
Almanya Başbakanı, ABD Başkanı’nı ezip geçerse sürpriz olmaz. Çünkü o Avrupa’nın diplomasideki ustalığından bihaber, o bir amatör… Üstelik sorumsuz ve de küstah!
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Trump için şu lafları boşuna söylememiş: “Başka ülkelerin iç sorunlarına bu kadar karışmak ABD Başkanı’nın üzerine vazife değildir.”
İlk açıklama: Öncelik IŞİD’le mücadele
ABD’de yeni dönemde Beyaz Saray’dan yapılan ilk açıklama IŞİD’le mücadele üzerine oldu.
İnternet sitesinde yayınlanan açıklamada “IŞİD’in yok edilmesinin yeni ABD yönetiminin önceliği olacağı” duyuruldu.
Terörist grupları yenmek için ABD’nin gerektiği zamanlar saldırgan ortak askeri operasyonlar düzenleyeceği kaydedilen açıklama şöyle:
“Yönetim, terörist gruplara finansmanı kesmek, istihbarat verileri değişimini genişletmek ve [teröristlerin] propaganda ile yeni militan toplama sistemini bozmak ve yok etmek amacıyla siber ortam alanında askeri faaliyetlere geçmek için uluslararası ortaklarla çalışacaktır.”
İki kritik sorun: PYD ve Gülen’in iadesi
Türkiye şanslı… Şöyle ki, yeni dönemde Ankara ve Washington’ın daha yakın ve daha samimi bir ortak çalışma ortamı bulabileceği belirtiliyor.
Örneğin, PYD/YPG konusu…
Washington Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Soner Çağaptay’a göre bu konuda ABD, Türkiye’ye daha anlayışlı bir tutum sergileyecek.
Fethullah Gülen’in iadesi konusuysa bugünkünden çok farklı olmayacak. Trump yönetimi de, Ankara’dan somut kanıtlar sunmasını istemeyi sürdürecek.
Ancak Çağaptay’a göre Washington, Gülen hareketinin ABD’deki manevra kabiliyetini daraltacak bazı önlemler alabilir.
Ne ki, artık her şey pazarlığa bağlı… Çağaptay, hem Gülen’e, hem de PYD’ye karşılık pazarlık konusunun IŞİD olabileceğini tahmin ediyor.