Rusya Savunma Bakanlığı bir açıklama yaparak bombardıman uçaklarının İran’daki üssü kullandığını doğruladı.

Rus jetleri bu sayede, Suriye’deki teröristleri bombalamak için 2 bin kilometre yerine 700 kilometre mesafe kat ederek maliyeti büyük oranda düşürmüş oluyordu.

Ama konunun asıl önemli yanı, Rusya’nın Ortadoğu’yu İran üzerinden de kontrol altına alıyor olmasıydı.

*

Nitekim ABD’den hemen itiraz sesleri yükseldi. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Rusya’nın Suriye’deki hava saldırılarını İran hava üssünü kullanarak gerçekleştirmesini “talihsizlik” olarak nitelendirdi. 

Toner, İran ve Rusya arasındaki işbirliğini izlediklerini ve değerlendirdiklerini belirterek, bu adımın 2231 sayılı BM kararına aykırı olup olmadığını araştırdıklarını söyledi.

Söz konusu karar İran’a savaş uçağı sağlanmasını ya da satılmasını yasaklıyordu.

*

Rusya’nın buna yanıtını Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov verdi. Lavrov, Rusya’nın İran’a savaş uçağı sağlamadığını ya da satmadığını ileri sürerek, “Uçaklar yalnızca Suriye’deki terörle mücadele kapsamında kullanılıyor” dedi.

İran Parlamentosu Başkanı Ali Laricani de, Rusya’ya üssün kullanılması için Suriye’deki terörle mücadele kapsamında izin verildiğini belirterek, “Bu durum tesisin kalıcı bir Rus üssü olacağı anlamına gelmez” diye konuştu.

*

Derken, Rusya’dan “İncirlik Üssü” açıklamaları geldi.

Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası Komite üyesi İgor Morozov, Türkiye’nin terörle mücadelede Rusya’ya İncirlik Üssü’nün kullanımına izin verebileceğini söyledi.

Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov da, Türkiye’nin Erdoğan-Putin görüşmesinin ardından böyle bir karar alabileceğini öne sürdü.

*

Ardından AA’nın haberi gündeme düştü. 

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un kasım ya da aralık ayında Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirebileceğini bildirdi.

*

Ve birdenbire Suriye sahnesinde Çin göründü.  Daha doğrusu Çin, kendini gösterdi. Ancak, askeri gücünün en yumuşak haliyle görüntü verdi: Suriye ordusuna eğitim desteği yapacaktı. Eh, tabii silah desteği olmadan kuru kuruya eğitim desteği olur muydu?

Çin askeri yetkilileri Şam’da temaslarını tamamlamışlar hatta Suriye’deki Rus askeri komutanıyla da bir araya gelmişlerdi.

*

Gelişmeler şunu düşündürüyor:

Rusya ve Çin Ortadoğu’da, ABD’nin üstünlüğüne karşı sanki bir set oluşturma gayreti içindeler. 

Bu açıdan Suriye’deki krizin, ülke bölünüp parçalanmadan siyasi çözüme kavuşturulması önemli…

Eğer bu sağlanabilirse ABD ve müttefikleri geri çekilmek zorunda kalabilirler.

Bu da yenilgi demektir, sadece ABD’yi değil tüm Batı’yı yaralar.

*

Öyle anlaşılıyor ki, ABD’nin Türkiye’ye hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyacağı bir dönemin arifesindeyiz…