Musul operasyonu başlarken IŞİD militanlarının Irak’tan Suriye’ye geçmelerine izin verilecekmiş. IŞİD için bir kaçış yolu ayrılacak ve bu yol teröristler sağ salim geçiş yapsınlar diye bombalanmayacakmış.
Gelişmelere bakılırsa bu planın garantörü de Suudi Arabistan oluyor.
Riyad’ın, bu konuda ABD’yle bir anlaşma yaptığına ilişkin haberler var.
Irak’taki Kürt kaynakları da “IŞİD’e geçiş yolu” iddiasını doğruluyorlar.
***
Rus haber kaynaklarına göreyse anlaşma çerçevesinde Musul’daki binlerce IŞİD militanının aileleriyle birlikte Suriye’ye geçişleri tamamlanmak üzere.
İyi de, bu durumda Suudi Arabistan IŞİD’e yardım eden, onu koruyup kollayan bir ülke olarak öne çıkmış, ABD de bu işe ortak olmuş sayılmayacak mı?
Yarın öbür gün ikisi de savaş suçu işlemekle itham edilebilirler.
Anlaşılan Riyad da, Washington da bunu göze almışlar. İlginç!
***
Bir de şu var: IŞİD militanları kitleler halinde Suriye’ye geçirilmişse Musul’a operasyon düzenlemenin ne anlamı kalıyor? O zaman operasyonsuz giriş yapılabilir kente…
Kaldı ki teröristler Riyad’ın bir işaretiyle Irak’ı terk ediyorsa onca asker, onca silah, onca operasyon hazırlığı gereksiz hale gelmiyor mu?
Diyelim bir miktar IŞİD’ci kentte kalarak direnmeye çalışacak… Eh, o kadarının hakkından da peşmerge gelsin artık.
***
Bu arada olayın bir başka yanı daha var ki, insan düşünmeden edemiyor:
O da şöyle: Muhtemelen Musul’daki IŞİD militanları Suriye’ye geçişi silahlarıyla birlikte yapıyorlar.
O zaman onlara yol açmanın, geçiş güvencesi vermenin anlamı “Gidin Esad’a karşı Suriye ordusuyla savaşın” demek olmuyor mu?
***
ABD ve koalisyon ortakları her defasında “Bombaladık, şöyle yaptık, böyle yaptık” dedikleri halde IŞİD’in tükenmek yerine güçlenmesinin nedenleri şimdi daha iyi anlaşılıyor…
Ortadoğu’daki çekişmede sırada Yemen var
Suudi uçaklarının attığı bombalar yetmedi bu kez Yemen’i ABD savaş gemilerinden fırlatılan füzeler vurdu.
Pentagon, söz konusu operasyonun gerekçesini, Yemen’de Husilerin kontrolündeki mevzilerden ABD gemilerine füze fırlatılması olarak açıkladı.
Ne var ki, Husiler iddiayı yalanladı. Ensarullah Hareketi lideri Abdulmalik Bedrettin El Husi saldırıyı “ABD’nin Yemen’i işgal hazırlığı” olarak değerlendirdi.
Husilere yönelik bu saldırıların ardından İran, Yemen karasularına savaş gemileri gönderdi.
Pentagon’dan ya da Beyaz Saray’dan İran’ın bu girişimi konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı.
Gelişmelerin, Ortadoğu’daki güç savaşında ABD’nin, Rusya/İran’la arasındaki çekişmeyi gösterdiğini düşünmek yanlış sayılmaz.
Washington, Yemen saldırısıyla rakiplerine “Meydan boş değil” demek istemiş olabilir.
Eğer bu doğruysa, İran da ABD’yi yanıtsız bırakmamış oluyor…