Irak askerleri, Kürt peşmergeler ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri nihayet Musul’a girebildiler. Ne var ki IŞİD militanlarının Musul’u çoktan terk ettikleri görüldü.
BM’ye göre kentten 20 bin kişiyi aşkın bir kitle ayrılmıştı. Bu sayının yarıya yakın bölümünüyse çocukların oluşturduğu öne sürüldü.
Musul’da kalan çocuklarınsa ciddi bir şekilde psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu belirtildi.
UNICEF’in ve bölgedeki yardım kuruluşlarının saptamalarına göre çok sayıda çocuk, yakınlarının öldürülmesini birebir yaşadı. O yüzden Musul’da konuşamayan, resim denildiğinde kâğıda sadece tank, top ve uçak çizen çocukların sayısı oldukça yüksek.
UNICEF’teki veriler, Musul’da IŞİD terörü altında 500 bin kadar kız ve erkek çocuğunun yaşadığını gösteriyor. Terör örgütünün çocuklar arasında da infazlar yaptığı biliniyor. Ancak sayının ne olduğu henüz belirlenebilmiş değil.
Öte yandan, IŞİD’in üç ayrı eyleminde çocukları canlı bomba olarak kullandığı kesin bir bilgi olarak kayıtlara geçmiş durumda. Anlaşılan o ki, IŞİD terörünün Musul’da gerçekleştirdiği insanlık dışı eylemlerin sonuçları, önümüzdeki günlerde ve haftalarda daha belirgin hale gelecek.
Ancak şimdiden şunu söyleyebiliriz: Dünya vahşetin ne olduğunu görmeye hazır olsun!
Irak’taki Şii yürüyüşünde 20 bin İranlı
Perşembe gününden cuma akşamına kadar 20 binden fazla İranlı, Irak topraklarına girmiş. Sınırın Mehran kapısındaki Iraklı görevliler alışık olmadıkları İranlı akını karşısında şaşkına dönmüşler.
Meğer Şiilerin Erbain Günü’ymüş ve İran’daki Şii imamlar Irak’a ziyareti tavsiye ederlermiş. Ve Erbain Günü’nde kitlesel Şii yürüyüşlerinin en büyüklerinden biri yapılırmış.
Ancak şimdiye değin İran’dan Irak’a akan böylesine yoğun bir insan seli hiç görülmemiş. Sınır kapısındaki Iraklıları hayrete düşüren de bu durum olmuş.
Okuduğumuz haber akla iki soru getiriyor…
Birincisi şöyle: Kutsal yürüyüşün tamamlanmasının ardından 20 bin İranlının tümü ülkelerine geri dönecek mi?
Şu da ikinci soru: Böylesine yoğun bir İranlı akınının Türkiye’nin Irak sınırına asker ve zırhlı araç sevkıyatına devam ettiği günlerle çakışması sadece bir rastlantı mı?
Ankara-Berlin geriliminde tırmanış sürüyor
Berlin kaynaklı haberlere göre, Almanya ve Türkiye arasında yaşanan gerilim yeni değildi, birkaç aydır ilişkiler tatsız tuzsuz gidiyordu. Buna karşın her iki taraf da yaşanan gerilimi, Cumhuriyet gazetesi ve HDP operasyonlarına kadar kamuoyuna yansıtmama gayreti içindeydi.
Bu arada Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier bir süredir Türkiye’yi ziyaret etmek istiyordu ama tarih konusunda uyuşmak bir türlü mümkün olamadı.
Aynı uyuşmazlık telefon görüşmelerine ilişkin randevularda da yaşanınca gerilim doruk noktasına tırmandı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu iki kez Steinmeier’i telefonda bekletti. Yetmedi, görüşmeleri iptal etti.
Bir de üzerine iki tarafın büyükelçileri milli günlerdeki resepsiyonları boykot edince ipler kopacak noktaya geldi.
Ne var ki, Türkiye de Almanya da, aralarındaki gerilimin diyalogla çözülmesinin dışında başka bir seçenek olamayacağını biliyor.