Kolombiya’daki referandumdan “Barışa hayır” çıktı ya, şimdi bunun nedenleri tartışılıyor.
Halk, hangi nedenle hükümetin FARC’la imzaladığı barış anlaşmasına “Hayır” dedi?
Bir kaçına değinmek gerek:
Militanlar, kendilerini Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri olarak tanımlasa da toplumdaki isimleri terörist. 
FARC’ın karşılığıysa milliyetçilik. Tabii sonuçta teröristler affedilmesin diyenler kazanmış oldu.
Ve referandum… Halka sorulmamalıydı; hükümetle FARC’ın arkasında hem içeriden hem dışarıdan büyük bir destek vardı, anlaşmayı sandığa götürmeden doğrudan yaşama geçirmeleri gerekirdi.
Silah satıcılarıyla uyuşturucu baronlarının çabası da hesaba katılmalı tabii. Sandıktan “Hayır” çıkmasında onların payı belki de daha büyüktür.
Çünkü barış anlaşması her ikisinin de aleyhine. 
Kolombiya, Amerikalı ve Alman silah satıcıları için en büyük pazarlardan biri. 
Uyuşturucu baronları da Narko-Dolar egemenliğini kaybetmekten endişe duyuyorlar. Nedeni Kolombiya’da ekonominin çarkının yer altından, mafya tarafından döndürülüyor olması.
Neyse ki, hem hükümet hem FARC referandum sonucuna bakarak “savaş” demiyor artık. Örneğin FARC, ağustostan bu yana süregelen ve 31 Ekim’de sona erecek olan ateşkese bağlı kalacağını duyurdu.
Kolombiya Devlet Başkanı Santos da barış sürecinin devamı konusunda umutlu olduğunu belirtiyor…

İnsan hakları değil, milli çıkarlar önemli

Suudi Arabistan yönetimine milyarlarca dolarlık silah satışı gerçekleştiren İngiltere, insan hakları örgütlerince topa tutuldu.
İngiliz Parlamentosu Silah İhracatı Kontrol Komitesi de Suudi Krallığı’na silah satışının askıya alınmasını istedi.
Ne var ki, İngiltere’nin kadın Başbakanı Theresa May, televizyonda eleştirileri yanıtlarken, “Bizim için her şeyden önemlisi İngiltere’nin milli çıkarlarıdır. Biz çıkarlarımıza bakarız” dedi.
Aferin Theresa May’e, açık sözlüymüş; laf kalabalığı yapmamış, saptırmamış, ne düşünüyorsa onu aynen dile getirmiş: “Biz çıkarlarımıza bakarız.” İşte bu kadar!
Yok, Yemen’de savaş suçu işleniyormuş… Yok, silahlar uluslararası hukuka aykırı kullanılıyormuş… Ne varmış bunda?
Üstelik bu yeni de değil, İngiltere eskiden de böyleydi; çıkarları uğruna insani değerleri çiğneyip duruyordu. 
Fark, Theresa May’de… Onun dobracı oluşunda…

Uçaklarla dünya savaşı provası

Rusya’nın TU-160 tipi iki bombardıman uçağı Norveç’ten İspanya’nın kuzeyine doğru seyir halinde… 
Önce Norveç’ten havalanan iki F-16 peşlerine takılıyor ve İskoçya’nın kuzeyine kadar eşlik ediyor. 
Sonra nöbeti İngiltere devralıyor ve o da iki Typoon jetiyle Rus uçaklarını takibe başlıyor.
Ardından Fransızlar devreye giriyor ve Rafele avcı uçaklarını havalandırıyor.
Son olarak da İspanya iki F-18 jetiyle karşılama yapıyor.
Ve Rus uçakları aynı güzergâhtan geri dönüyor.
Nedir bu olay? Bir prova mı? Rusya, Avrupa kıtasının kuzey ve batı sınırı boyunca bombardıman uçaklarını uçuruyor, Avrupa’nın 4 NATO ülkesi de “Kafamızı bozma, yoksa müdahale ederiz” diyor. 
​Bu, taraflar için prova değilse nedir?