Dünya IŞİD’le yatıp IŞİD’le kalkarken ABD Asya-Pasifik’te TPP peşinde.
TPP, Washington’ın bölge ülkeleriyle kurduğu Trans Pasifik Ticaret Ortaklığı.
Ortaklıkta lider ABD, diğerleri Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan Japonya, Avustralya, Brunei, Şili, Malezya, Peru, Singapur, Vietnam, Meksika, Kanada ve Yeni Zelanda. Toplam dünya gelirinin yüzde 40’ına sahip 11 ülke…
ABD Başkanı Barack Obama’nın, söz konusu ortaklığı oluşturmak için büyük çaba harcadığı, yıllarca uğraştığı ve ekim ayı başında tüm ülkelerce anlaşmaya varılmasını sağladığı biliniyor.
Obama, Antalya’daki G-20 zirvesinin ardından Asya gezisine çıkmıştı. Gerçi anlaşmanın yürürlüğe girmesi için daha üye ülkelerin parlamentolarının onayı gerekiyordu ama ABD Başkanı APEC ve ASEAN zirvelerini bahane ederek anlaşmayı kutlama ziyaretlerini erkene almış oldu.
*
TPP, ilk planda ekonomik ortaklık. Ne var ki, TPP’nin sadece ekonomik ortaklık olmadığını, onun çok ötesinde bir işlevi bulunduğunu da bilmeyen yok.
TPP aynı zamanda Çin’e karşı, onu kuşatma altına alan bir güç birliği.
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, geçtiğimiz nisan ayında, Asya ziyaretine çıkarken yaptığı açıklamada, Pentagon’un Asya-Pasifik bölgesine uzun menzilli ve radara yakalanmayan savaş uçakları dahil olmak üzere ileri teknolojiye sahip silahlar konuşlandıracağını bildirmişti.
Yani gizlisi saklısı olmayan bir adım Beyaz Saray’ın attığı…
Carter da açık açık söylüyor zaten. Diyor ki, “TPP önemli stratejik anlam taşıyor. Bu anlaşma Asya-Pasifik bölgesinde yeniden denge kurma stratejisinin en önemli içeriği olabilir. TPP, bir savunma bakanı olarak benim için bir uçak gemisi gibi önemlidir.”
*
Tabii Çin de boş durmuyor. İki devin askeri çekişmesi Çin Denizi’nde en somut haliyle ortaya çıkıyor ve tüm dünyaya yansıyor.
Ama Çin bu arada başka bir şey daha yapıyor: Resmi parası Renminbi’yi bir dünya parası olarak ABD Doları’nın karşısına çıkarmaya hazırlanıyor.
Pekin, bu konuda epey mesafe almış durumda.
Örneğin, Frankfurt’ta ticari işlemlerin Çin parasıyla yapıldığı bir banka yaklaşık bir yıldır faaliyette. Renminbi hesabı açan şirketlerin sayısı da 1.000’i aşmış durumda.
Ve ABD’yi de asıl korkutan Çin’in Dolar’a karşı geliştirdiği bu Renminbi atağı.
*
IŞİD gündemi değiştirdi, tüm dikkatler terör üzerine çevrildi. Tabii çok önemli…
Ne var ki, Asya Pasifik’te de sular ısınmaya başlayabilir.
ABD Savunma Bakanı’nın açıklamaları baltaların bilendiğine işaret ediyor sanki…
Terör Amerikan silah şirketlerine yaradı
Arap Baharı ve Suriye savaşı sürecinde ABD’li silah ve savunma sanayi şirketlerinin hisselerinde büyük artışlar gözlendi. ABD’nin önde gelen silah firmalarından Lockheed Martin’in New York Borsası’nda işlem gören hisseleri Aralık 2010’dan bu yana yüzde 222, Northrop Grumman’ın hisseleriyse yüzde 230’a yakın değer kazandı.
Terörden yararlanan sadece Amerikan şirketleri olmadı, İngiliz, Fransız ve Rus şirketleri de kazançlı çıktı.
(Kaynak: Dünya Bülteni)