Uçağının düşürülmesinden bu yana Rusya’dan ilk kez Türkiye’ye olumlu bir mesaj geldi: “Buzları çözmeye hazırız. Ankara’dan sinyal bekliyoruz.”
Mesajı veren, Rusya’da parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyi’nin Başkanı Valentina Matviyenko’ydu.
Matviyenko’nun gücü neydi? Rusya’nın üç numarasıydı.
Ve onun verdiği mesajın içeriği kadar zamanlaması da anlamlı oldu; Türkiye konusundaki açıklamayı ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Moskova temaslarının ardından yapması dikkatlerden kaçmadı. Bu bir.
*
İkincisi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın gönderdiği mesajdı. Esad, “Türkiye ile kardeş olmaya mecburuz” diyordu.
*
Gürel’in Esad’ı ziyaretini Washington önemsemiş olmalıydı. Amerika’nın Sesi hemen devreye girdi. Sorular peş peşe geldi. Eski Dışişleri Bakanı’nın vurgulanacak yanıtları şöyleydi:
“Esad’ın Türkiye ile dayanışma umudu içinde olduğunu gördüm. Kararlı ama kötümser olmayan tutumunu sürdürüyor. Ben o izlenimi aldım.”
“Ankara’nın ‘Esad’sız Suriye’ yaklaşımını anımsatmam üzerine Türkiye ve Türk yetkililerle ilgili olumsuz bir söz söylemedi. Bölgedeki yeni gelişmeler karşısında bir bölgesel dayanışma ihtiyacı duyuyordu.”
*
Esad, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin özerklik talepleri konusunda ne düşünüyordu? Gürel bu soruyu kendi yorumuyla yanıtladı:
“Ülkesindeki bölünme tehlikesi karşısında duyarlı olacaktır. Olması da doğaldır.”
Ankara, söz konusu mesajlarla ilgili ne düşünüyor, henüz belli değil.
Ama bir değerlendirme olacaktır elbette.
Tabii kamuoyuyla da paylaşılacaktır…
(*) Yurt gazetesi, 24 Mart 2016.
Suriye görüşmelerinde 12 ilkeli mutabakat
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura önceki gün tamamlanan Cenevre’deki görüşmelerde muhalif gruplar heyetiyle Şam arasında 12 ilke üzerinde görüş birliğine varıldığını açıkladı.
Uzlaşmanın sağlandığı temel ilkelerin ilk sırasında Suriye’nin egemenliğinin, ulusal birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması yer aldı.
Bir başka ilkeyle de, Suriye’nin geleceğine demokratik yollarla (seçimle) halkın karar vermesi, ülkede tüm kesimlerin temsil edildiği, kapsayıcı ve mezhebe dayalı olmayan demokratik bir devlet kurulması koşulu getirildi.
Terörle mücadele için terörist gruplara silah ve para yardımının engellenmesi, birleşmiş, yeni bir ulusal ordunun yeniden kurulması ve sığınmacıların ülkeye dönmesinin sağlanması da tarafların uzlaştığı ilkeler olarak sıralandı.
Ahrar’uş Şam, Ceyşul İslam, Cephe Şamiyye ve Faylak-u Şam gibi Yüksek Müzakere Heyeti’nde temsil edilen örgütlerse Esad’ın önünü açtığını ve ona olanak tanıdığını öne sürerek mutabakat belgesini kabul etmediler.