ABD Başkanı Barack Obama 4 Ağustos 1961 doğumlu.

Demek ki, tarihe Domuzlar Körfezi adıyla geçen ve başarısızlıkla sonuçlanan çıkarmadan yaklaşık 3,5 ay sonra dünyaya gelmiş.

Çıkarmanın tam tarihi 1961’in 17 Nisan’ıydı. Beyaz Saray’da oturan başkan, John F. Kennedy’di.

Gün ışımaya başlarken balık adamlar Domuzlar Körfezi’ne ışıklı işaretler yerleştiriyorlardı çıkarma gemileri için…

Ne ki, Fidel Castro oyunu bozuyordu.

Karşı devrim harekâtı 72 saat içinde yenilgiye uğruyor ve Küba, bugünkü Küba oluyordu.

Geçmişi belleklerde canlandıran Obama’nın Havana konuşmasıydı.

ABD Başkanı, iki ülkenin tarihiyle, acılarıyla ve farklılıklarıyla yüzleşerek Küba’ya geldiğini söyledi.

Arkasından “Buraya Soğuk Savaş’ın Amerika kıtasındaki son kalıntılarını toprağa gömmeye geldim” diye konuştu.

Ve Havana’dan ABD Kongresi’ne “Küba’ya ambargoları kaldıralım” çağrısında bulundu.

Obama’dan, tarihi bir ziyaret ve tarihi bir konuşma…

Terör ve savaş haberleri arasında kaybolmasına izin verilmemeli.

 

 

Suudi ordusu Yemen çöllerinde kayboldu

 

Ortadoğu’daki dengelerin değişimi Yemen’e kadar uzandı.

Yemenli Şiilerin Ensarullah Hareketi ile savaşan Suudi Arabistan büyük bir yenilgiye uğramakla kalmadı, Körfez’deki liderliği de tartışmalı hale geldi.

Ensarullah karşısında ateşkes ve barış isteyen Riyad oldu.

Tabii bu arada Yemen’e karşı Suudileri destekleyen İsrail ve ABD’nin politikaları da yara aldı.

Buna karşılık Rusya, Yemen sorununda da sahneye çıktı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda barışın mimarlığına soyundu.

Şimdi… Suudiler barış mı istiyor? Tamam. Ama koşulları var:

Her şeyden önce Yemen’in ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğü tanınacak.

Bu koşullar yerine getirildikten sonra Ensarullah Hareketi eline geçirdiği Suudi Arabistan topraklarını geri verecek.

O zaman, barış görüşmelerinin Suudilerin istediği gibi 17 Nisan’da başlaması kabul edilebilir hale gelmiş olacak.

Pazarlıkta üstünlük artık Yemenli Şiilerde…

Tabii bu durum aynı zamanda Ortadoğu’da İran’ın egemenlik alanının genişlemesi anlamına da geliyor.

Riyad için söylenebilecek bir tek söz var: Kendi düşen ağlamaz!

 

ABD ve Barzani arasında PYD krizi

 

ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin “PKK ile PYD aynıdır. PYD’ye verilen destek PKK’ya verilen destektir” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

Bakanlık Sözcüsü Mark Toner, “Biz ikisinin farklı olduğunu düşünüyoruz ve PYD ile çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Toner, “PYD ve YPG ile Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgelerde IŞİD’e karşı savaşan ve onu, kontrol ettiği bölgelerden çıkmaya zorlayan, birçok grupla çalıştığımız gibi çalışıyoruz” diye konuştu.

Sözcü, PYD ile görüş ayrılıkları bulunduğunu da belirterek, örneğin, yarı özerklik taleplerine destek vermediklerini ifade etti.

Barzani, Londra merkezli bağımsız yayın organı Al-Monitor’le yaptığı söyleşide ABD’nin PKK ile PYD’nin aynı olduğunu çok iyi bildiğini ama bunu söylemek istemediğini ileri sürdü.