ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel, Türkiye’deki darbe girişiminin ardından tutuklanan askerlerin yakın müttefikleri olduğunu açıkladı.
Yani, yine “bizim çocuklar…”
Tahmin edilmiyor değildi ama Amerikalı Orgeneral’in açıksözlülüğü şaşırtıcı oldu. Gerçi iyi oldu. Böylece ABD’nin bölgedeki çıkarları uğruna kimlerle nasıl dans ettiği çok açık ve seçik olarak görünür duruma geldi.
Şu da vardı: Darbenin başarısızlığa uğramasından sadece General Votel yakınmıyordu; ABD’nin Ulusal İstihbarat Başkanı James Clapper da gayet net bir şekilde, Türkiye’deki muhataplarının ya tasfiye edildiğini ya da tutuklandığını belirterek “Bunun Türklerle yürüttüğümüz işbirliğini zayıflatıp zorlaştıracağı şüphe götürmez” diyordu.
Bu durumda Ankara’nın ABD’ye öfkelenmek yerine teşekkür etmesi daha doğru olur. Niçin? Şunun için: Dünyanın en büyük askeri gücü, en büyük savaş makinesi eskiden gizli saklı gerçekleştirdiği darbeleri şimdi gözümüze sokarcasına yaptırıyor.
15 Temmuz öyle oldu. O geceyi televizyonlardan savaş filmi seyreder gibi izlemedik mi? İzlerken “Türkiye’nin düşürüldüğü bu durum ABD’nin işidir” demedik mi?
Büyükelçi’nin Dışişleri’yle Gülen çelişkisi
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’in, CNN Türk’te Hande Fırat’ın programında yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirdiği ifadesi tam olarak şöyle:
“Şimdi Türkiye’de ikamet eden biri olarak cuma gecesi yaşananlar ve onun (Gülen’in) çok sayıda destekçisinin açıkça bu işe karışmış olması, bu ülkenin güvenliğine yönelik kuvvetli ve vahim bir tehdit[tir].”
Bu ifadeden şu anlaşılıyor: ABD Büyükelçisi darbe girişiminden Fethullah Gülen’in sorumlu olduğunu görüyor.
Birkaç gün sonra…
Washington’da Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby basın brifinginde soruları yanıtlıyor: Bir gazeteci Ankara Büyükelçisi’nin darbeden Gülen’i sorumlu tutan ifadesini gündeme getiriyor.
Hayır, diyor Kirby, “[Büyükelçi] böyle bir konuşma yapmadı, bunu hiçbir zaman söylemedi.”
Yuh artık diyorsunuz ve gülüyorsunuz…
Operasyon CIA’dan, pazarlamak Obama’dan
Eski ABD Başkanı Ronald Reagan döneminde CIA, 58 gizli operasyon gerçekleştirmişti.
Obama dönemindeyse, tam sayısı bilinmiyor ama çoğu operasyon, kılıfına uydurularak başarıyla pazarlandı.
Buna en iyi örnek de Libya oldu. Kaddafi’yi kazığa oturttuklarında Avrupa’nın kılı kıpırdamadı.
Hatta dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton sevinç çığlıkları attı.
İnsan hakları örgütlerinden hiç ses çıkmadı.