IŞİD terörüyle mücadelede Fransa-Rusya ittifakı Batı’da olumlu karşılanırken, bir yandan da burukluk yarattı.
Ama başka seçenekleri de yoktu.
ABD geri mi çekiliyordu; liderliği Rusya’ya mı bırakıyordu?
Ortadoğu’da gidişat o yönde görünüyor.
Ve değişim o kadar hızlı ki, gelişmeleri izlemek zorlaşıyor.
*
İşte İngiliz Times’ın verdiği bilgi: ABD Başkanı Barack Obama hafta sonu G-20 Antalya Zirvesi’nde Rusya’nın lideri Putin’le yaptığı yarım saatlik görüşmede ricacı olan tarafmış.
Buna Obama’nın, “Suriye görüşmelerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ‘yapıcı bir partner’olarak gördüğüne” ilişkin açıklamasını da ekleyelim.
Nasıl? Gidişatın yönü belli olmuyor mu?
*
Obama’nın açıklamayı yaptığı yer de önemli.
Neresi? Filipinler’in başkenti Manila’daki Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi.
Çok değil kısa bir süre önce, Amerikalı bir yetkili Rusya için “düşman” ifadesini kullanmıştı.
Nereden nereye ve ne kadar kısa bir sürede… Rusya düşman olmaktan çıkıyor ve Fransa’yla birlikte Ortadoğu’nun kaderini belirleyecek bir güce dönüşüyor.
*
ABD, Times’ın iddia ettiği gibi, Suriye konusunda gerçekten stratejik düşünceden yoksun mu?
Ve Obama’nın elinde gerçekten bir Suriye planı yok mu?
Olsaydı Antalya’da masaya koymaz mıydı?
Ama Putin’in elinde bir plan vardı, değil mi? Ve Putin anlatıyor, diğer liderler dinliyordu.
Peki, ABD ne yapıyor, ne yapmak istiyor? Liderliği, niçin Rusya’yla paylaşıyor, niçin paylaşmak zorunda kalıyor?
ABD, tek kutupluluğun yükünü tek başına taşıyamaz hale mi geldi?
Krizleri tek başına halletmek isterken istikrarın bozulmasına mı neden oldu?
Dünyada terör bu yüzden mi yükselişe geçti?
*
Kuşkusuz ABD, AB ve Rusya arasındaki yakınlaşmada, tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya geçişin etkisi var.
Tabii, grubun içinde Çin’i de saymak gerekir.
Aslında en başta Çin olmalı.
Çünkü Çin, artan ekonomik ve siyasi gücüyle tüm Asya’yı dünya sahnesinin önemli bir aktörü durumuna çoktan yükseltti.
*
Fransa-Rusya ittifakına dünyadan büyük destek var.
İttifakın askeri boyutuna yeni katılımlar da olabilir.
Anlaşılan, Suriye’deki terör bataklığı kurutuluncaya kadar mücadeleye hiç ara verilmeyecek.
Bu kez tüm sözler, tüm hareketler çok ciddi görünüyor.
Suudi Arabistan’a dikkat!
Uyarı ünlü İngiliz gazeteci Robert Fisk’ten geldi. Fisk, IŞİD’in akıl hocasının Suudi Arabistan olduğunu öne sürdü. Fisk, Paris’teki saldırıları düzenleyenlerin Suudi Arabistan öğretisiyle yetiştirildiklerini ifade etti.
Fransa’nın daha geçenlerde Riyad’la çok kârlı bir silah anlaşması yaptığını anımsatan İngiliz gazeteci, “Hollande’ın, ümitsizce Suudi Krallığı’nın başlıca silah tedarikçisi olma unvanını ABD’nin elinden almaya çalıştığını” söyledi.
Robert Fisk, “Hollande, hâlâ IŞİD ile savaşta olduğunu düşünebilir, ancak sözde halifeliğin ruhani akıl hocalarına dokunulmayacak” dedi.