Ankara-Şam arasında dolaylı olarak diyalog kurulmuş durumda.

Henüz yüz yüze gelinmedi ama Türkiye ve Rusya askeri anlaşması Suriye’yi de kapsıyor.

Şöyle ki, Suriye’de hava operasyonu yapılması gerektiğinde Türkiye koordinat ve zaman dilimini Rusya’ya bildirecek, Ruslar da Suriye’yi bilgilendirecek. Suriye aynı şekilde Rusya kanalından Türkiye’yle iletişime geçecek.

Böylece Türk, Rus ve Suriye uçaklarının uçuş güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde karşı karşıya gelmelerinin önüne geçilmiş olacak.

Ekleyelim: Ankara, Moskova ve Şam arasındaki koordinasyon istihbarat paylaşımını da içeriyor.

Geriye ne kalıyor?  Geriye sadece Ankara ve Şam’ın masaya oturup konuşması kalıyor.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın danışmanı Buseyna Şaban, Lübnan televizyonu El Mayadin’e yaptığı açıklamada, Türkiye’yle görüşebileceklerini söylemiş.

Anlaşılan süreç başlıyor…

İki ülke arasında diyalog kurulmasının Ankara’nın atacağı adımlara bağlı olduğunu belirten Şaban’ın mesajı şöyle:

“Kuşkusuz, Moskova’daki üçlü görüşmeyi (Türkiye-Rusya-İran) yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyoruz. Bunun ne kadar başarılı olacağı ya da işlerin nasıl ilerleyeceği gelecekte belli olacaktır.”

Türkiye ve Suriye diyaloğa girerse, bundan sadece iki ülke değil, sadece bölge de değil, tüm dünya olumlu etkilenir.

 

ABD’nin işi çok zor: Trump, kendi takımıyla da ters düştü

 

Müstakbel ABD Başkanı Donald Trump, daha görevi devralmadan ortalığı birbirine kattı. Kendine göre bir takım kurdu. Bu takımla ABD’yi ve dünyayı yöneteceğini ilan etti. Ne var ki, daha iktidarı devralmadan kendi takımıyla da ters düştü.

1- Dışişleri Bakanı adayı Rex Tillerson, Müslümanların ABD’ye girişinin yasaklanması önerisini ciddiye almadı ve “Herhangi bir insan topluluğunun reddedilmesini desteklemiyorum” dedi.

Oysa Trump, ABD’de Müslüman istemiyordu.

2- Savunma Bakanı adayı James Mattis, Kongre’deki oturumda, “Müttefiklerine bir söz verdiği zaman Amerika’nın o sözü tutmak zorunda olduğunu” söyledi ve tüm sorulara da tutarlı yanıtlar verdi.

Oysa Trump, Washington’ın NATO’ya ve Avrupa’ya verdiği sözleri eleştirerek bunlardan geri döneceğini bildirmişti.

3-CIA Başkanı adayı Mike Pompeo, üst düzey Rus yetkililerin ABD’ye yönelik siber saldırılardan sorumlu olduğunu söyledi.

Oysa Trump bu konudaki iddiaları kabul etmiyor, Putin ve ekibine toz kondurmuyordu.

4-İç Güvenlik Bakanı adayı John Kelly, ABD’nin Meksika sınırına duvar örmesinin hiçbir işe yaramayacağını açıkladı.

Oysa Trump, duvar örülmesini ve parasının da Meksika’dan alınmasını istiyordu. (Kaynak: Amerika’nın Sesi)