Bursaspor camiası olarak yaşadığımız son 3 gün akıllara durgunluk verecek cinstendi. Namağlup ve en yakın rakibine 11 puan atmış takımın teknik direktörü ve efsanesiyle yollar ayrılmış, camia ikiye bölünmüştü.
Yaşananları bir daha uzun uzun yazmaya gerek yok elbette. Lakin hem şehri yeniden Bursaspor etrafında birleştiren, tükenen umudu yeniden yeşerten, yarattıkları kaynaklar, hayata geçirdikleri proje ve sponsorluklarla dağ gibi borcu hızla eriten Başkan Enes Çelik, hem de 61 yıllık kulübün yaşayan efsanelerinden, tesislerin önünde heykeli dikilen Pablo Martin Batalla için yazılan olumsuz düşünceler bu kısa süreçte herkesi üzmeye yetti.
Üstüne Başkan’ın yaptığı açıklamalar ‘acaba o da mı bırakacak’ söylentilerini artırırken önceki gece gelen haber herkesin yüreğine su serpti.
Burası Bursaspor… Burada kaos bitmez! Dışarıdan gelmese bile bir şekilde kendi içimizde o kaosu yaratırız. O yüzden diyoruz ya ‘Bursaspor’un tek rakibi kendisi’ diye. Yaşadığımız son hadiseler de bunun en net göstergesi değil mi?
Her kulüpte anlaşmazlıklar, yol ayrımları geçmişte çok kez yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Nice kulüpler efsaneleriyle fikir ayrılıklarına düştü, o veya bu sebeple vedalaşmak zorunda kaldı.
Şahsi düşüncem yönetimin aldığı ayrılık kararı zamanlama açısından ne kadar yanlışsa, kısa süre içinde iki tarafın da sağlıklı diyalog sonrasında ortaya çıkardığı sonuç o kadar doğru.
Keşke bu süreç hiç yaşanmadan, ortak akılla anlaşmazlıklar bu noktaya gelmeden son bulsaydı. Ama olan oldu ve ‘bunda da bir hayır vardır’ düşüncesiyle yola kaldığımız yerden devam etmeliyiz.
Atalarımızın da dediği gibi, ‘zararın neresinden dönülse kârdır.’
Bu noktada sağlıklı diyaloğun yaşanmasında kimin payı varsa takdir etmek gerekiyor. Tüm ipler kopmuşken, hatta Pablo Hoca eşyalarını toplayıp personele veda dahi etmişken buradan bu işi döndürmek çok değerli bir iş.
Benim aklıma takılan iki şey var: Bursaspor bu kaostan daha da güçlenerek ve kenetlenerek mi çıkacak, yoksa herhangi bir sorun ortaya çıktığında yine aynı şeyler mi yaşanacak? Tahminim ve umduğum ilk seçenek…
Türkiye’deki neredeyse her kulüp taraftarının imrenerek baktığı, seviye olarak 4. Lig’de olmasına rağmen yaygın medyada her gün manşetlerde yer alan Bursaspor, bu süreçte en ufak tökezleme bekleyerek avuçlarını okşayanlara en güzel cevabı yine ‘hep beraber’ olduğunu göstererek verdi.
Timsah, ana hedefine giden yoldaki ilk şampiyonluğu sahada bileğinin hakkıyla zaten alacak. Ancak bunu kulübün sembol isimlerinden Pablo Martin Batalla ile yapması, kupanın Enes Başkan ve Pablo Hoca’nın ellerinde yükselmesi bu hikayenin en özel parçalarından biri olacak. Enes Başkan da bizim, Batalla da…