Özellikle dün gündüz bölümünde oynanan Keçiörengücü-Denizlispor maçında konuk ekibin kazanması sonrasında maçın önemi daha da artmıştı.

Geçtiğimiz hafta Kocaelispor galibiyetiyle adeta nefes alan ve İstanbul deplasmanına moralli giden Bursaspor, maça fena başlamadı.

Play-off hattında yer alan ligin güçlü ekiplerinden İstanbulspor karşısında yeşil beyazlılar ilk yarıda sabırlı oyunu tercih etti.

Namık Alaskarov ve Mert Yılmaz’ın işbirliği Bursaspor’a golü getirdi.

Erken golün avantajını korumak isterken Kubilay Sönmez’in arkası dönük rakibi çekmesi sonrasında İstanbulspor penaltı kazandı ancak bunu değerlendiremediler.

Rroca şansımıza penaltıyı dışarı vursa da kullanılan köşe vuruşunda adam paylaşma hatasından gelen golle skora denge geldi.

Yanlış duruş ve arka direkte bir oyuncunun bulunmaması Bursaspor’a pahalıya mal oldu.

İkinci yarıda daha çok bekleyen taraf olan yeşil beyazlılar özellikle uzun toplarda çok başarılı olan İstanbulspor karşısında ikinci golü ağlarında gördü.

Pedro ve Ramazan’ın gol girişimlerine İstanbulspor kalecisi Alperen izin vermedi.

Son anlarda Pedro’nun kaleci Alperen’in müdahalesiyle yerde kalmasına sözde hakem (!) Burak Pakkan gözünün önündeki pozisyonda Pedro’nun kendisini attığına hükmederek penaltıyı vermedi ve maçın kaderine direkt etki etti.

Bursaspor en kötü 1 puanla ayrılabilecekken hakemin de isteğiyle puansız ayrıldı İstanbul’dan.

Elbette sadece hakeme bağlamak doğru değil bu yenilgiyi.

Takımın da ilk golden sonra çekinerek oynaması, hamlelerin geç gelmesi bu yenilgiyi getiren en baş unsurlardan.

Umarsızca, önümüzdeki haftaları düşünmeden hareket edilerek görülen kırmızı kartlara  değinmiyorum bile!

Ki Mustafa hoca da buna dahil…

Ne olursa olsun Bursaspor puan almayı hak ediyordu.

Ancak kritik haftalara girdiğimiz, her düdüğün büyük önem arz ettiği bu dönemde maçı idare etmeye çalışan sözde hakemler ligin kaderiyle oynuyor.

Emek hırsızları yine görevlerini yapıp gidiyor.

Olan da sadece Bursaspor’a oluyor….

Mucizeyi gerçekleştirmek için cezalara da rağmen salı günü Gençlerbirliği ile cumartesi günü ise Denizlispor maçlarında tribünleri doldurmak zorundayız.

Eğer bu takım ligde tutunacaksa hep beraber tutacağız.