Kıymetli okurlarım. Her geçen gün tıbbi literatüre bir faydası daha eklenen bu vitaminin (artık vitamin değil, bir hormon olduğu kabul ediliyor) ülkemizde de yapılan çalışmalarda koronavirüsün etkisini azalttığı bir kez daha bulundu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yapılan çalışmalara göre yeterli D vitaminine sahip bireyler koronavirüs enfeksiyonundan daha az etkileniyorlar.

Daha önceleri bu konuda çok yazılar yazdım. Yaz ve kış D vitamini düzeylerini 50-60 ng/dl düzeylerinde tutmak gereklidir. Son zamanlarda farkındalık oluşsa da halen ülkemiz insanının büyük bir çoğunluğu özellikle kış aylarında yeterli D vitamini düzeylerine sahip değil. Çalışmalar D vitamini iyi düzeyde olan koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan kişilerde yoğun bakıma yatma olasılığının belirgin olarak düştüğünü göstermekte. Aynı şekilde bu hastalar eğer yoğun bakıma yatsalar bile D vitamini az olanlardan çok daha kısa bir sürede iyileşmektedirler. Savunma hücrelerimiz olan B ve T hücrelerinin aktif bir şekilde görev yapması için D vitaminine ihtiyacımız olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

MENOPOZ ESNASINDA NEDEN KİLO ALINIYOR

Bir kadının hayatı boyunca yaşadığı 4 hormonal değişik dönemi vardır. Premenopoz (ilk adet ile başlar ve doğurganlık dönemidir), perimenopoz (4-11 yıl kadar sürer ve östrojen hormonunun düzensizleşmeye başladığı, ateş basmaları, el ayak yanmaları, değişken ruh halleri vb sıkıntıların görüldüğü dönemdir), menopoz (12 ay boyunca adet görülmeyen dönemdir) ve postmenopoz (12 ay adet görmedikten sonraki dönemdir).

Menopoz ve postmenopozal dönemde düşük östrojen düzeyleri hormonal etki ile özellikle karın bölgesinde yağların toplanmasına yol açar. Oysa üreme döneminde bu yağların toplandığı bölgeler genellikle kalça ve uyluk yani basen dediğimiz bölgelerdir. Karın içinde yağların artışı menopoz dönemi ve sonrasında yüksek tansiyonu, insülin direncini, kalp hastalıklarını ve şeker hastalığını karşımıza çıkartabilir. Bu dönemde kişilerde iştah artışı olurken yaşa bağlı olarak kas kitlesindeki azalmalar da yağlanmanın artmasına yol açabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalar iştah hormonu diye bilinen Ghrelin adlı hormonun menopoz döneminde belirgin bir şekilde yükseldiğini göstermiştir.

Bu dönemde kilo almayı önlemek için yapılacak ilk iş karbonhidrat alımını en az düzeye indirmektir. Karbonhidrat seçerken lif ağırlıklı olanlar tercih edilmelidir (bakliyatlar gibi). Probiyotikten ve prebiyotikten zengin gıdalara öncelik verilmelidir. Kasların kaybolmaması için ağırlık çalışmaları ve aerobik egzersizler çok yarar sağlar. Bu dönemde stres ile mücadele etmek için gerekli destekler alınmalıdır. Yoga ve pilates çok yarar sağlamaktadır. Son olarak söylenecek şey de iyi bir uyku düzeninin sağlanması gerekliliğidir.

İNSANLIĞIN  GEREĞİ

Hayvanları çok seven biriyim. Tavuklarım, kazlarım ve köpeklerim var. Ancak insanları daha çok seviyorum. Çünkü insan olmanın vasıflarını tam anlamı ile taşıdığımızda bütün dünya ve üzerinde yaşayanların da mutlu olacağına inanıyorum.

Bazı sabahlar yürüyüş yaparken evimin arkasında Nilüfer Belediyesi tarafından bakımı yapılan, ağaçları ve çiçekleri budanan, içerisinde kediler için kulübecikler bulunan ve çocukların oyun oynayacağı kaydırak ve benzeri oyun aletlerinin olduğu bir park var. Yapanların, idamesini sürdürenlerin emeklerine sağlık. Ancak bazı duyarlı insanların yanında (ellerindeki poşetler ile dışkıyı hemen alıyorlar) duyarsız insanlar da var ve köpeklerini buralara dışkılattırıyorlar. Bir müddet sonra buralarda çocuklar düşe kalka oynuyorlar. Yazık. Google’da arama penceresine ‘’Psikiyatride empati ve vicdan eksikliği ile karakterize kişilik yapısı’’ yazın ve bakın karşınıza ne çıkıyor lütfen. Benim dilim varmıyor.