Kıymetli okurlarım. Geçen hafta güncel bilgiler ile sizlere gizli susuzluk hakkında bilgiler vermiştim. Bu konu hakkında daha farklı bilgileri yine aktarmak istiyorum. Özellikle içinde bulunduğumuz sıcak yaz aylarında bu bilgiler doğrultusunda hareket etmek hem bazı sıkıntılı durumlardan bizleri korur hem de sağlığımızın idamesine yol açar.

Yapılan hesaplamalara göre 1000 kalorilik bir gıda alımı için 1 litre suya ihtiyaç vardır. Her yarım kilo sıvı kaybı için de en az 2 su bardağı su içilmelidir. Çorbalar (özellikle kemik suyu ve et suyu çorbalar, domates çorbası, sebze çorbaları), taze sıkılmış meyve (kilo açısından sıkıntı yaratmıyor ise) ve sebze suları, doğal hazırlanan limonatalar, ayran, kefir, süt, maden suları, yemek suları, sebze ve bazı meyveler ve çaylar da su yerine geçebilirler.

En iyi su kaynak suyudur. Çeşmeden içmiyorsak suyu en sağlıklı içebileceğimiz şekil cam damacanalardan içmektir. Klor kanserojen olduğu için klorlanmış suyu 1-2 saat bekleterek içmemiz gerekir. Maden suyu ile soda farklı içeceklerdir ve sodayı önermiyoruz. Maden sularının böbrek taşı yaptığına dair bazı haberler duymuş olabilirsiniz. Tam tersine maden suları idrar yollarının önlenmesini ve taş oluşumunun önlenmesini sağlar. Maden sularının yoğun olduğu bölgelerde ateroskleroz ve buna bağlı olarak da yüksek tansiyon ve kalp krizlerinin daha az görüldüğü saptanmıştır. Bu suların içerisinde magnezyum ve kalsiyumun bol olması nedeni ile bu etkiyi gösterdiği sanılmaktadır.

SUSUZLUK VE SIRT AĞRILARI

Beynimiz vücudumuzun %2 ağırlığını içermesine rağmen kanımızın % 20’sini almaktadır. Bu nedenle susuzluk durumlarında vücudumuzun koruma mekanizmaları beynimizin susuz kalmaması için elinden geleni yapar. Beynimize daha fazla su gönderilmesi için salgılanan maddelerden bir tanesi de histamin adlı maddedir. Histamin beraberinde bir takım sinir uçlarını ve kasları etkileyen hem ağrı yapan hem de ağrı eşiğini düşüren maddelerin de salgılanmasına neden olur. Bu yolla romatizmal ağrılar, migren, bel ağrıları, mide ağrıları ve yanmaları, tansiyonda yükselmeler ve kan şekeri düzeylerinde artışlara bağlı olarak zamanla şeker hastalığına eğilime neden olunur. Susuzluğun yeterince giderilmesi bu durumların düzelmesine yardımcı olabilir.

NEDENİ BİLİNMEYEN BAZI HASTALIKLAR SUSUZLUK İLE ALEVLENİR

Depresyon, LDL ve trigliserit yüksekliği, ateroskleroz, pıhtılaşmaya meyil, kulunçlar, kireçlenmeler, felçler, kemik erimeleri, erken yaşlarda ortaya çıkan şeker hastalığı, tekrarlayan kas ağrıları, Alzheimer, multipl skleroz, amyotrofik lateral skleroz, Parkinson Hastalığı, skleroderma, bazı kanser türleri gibi durumların dehidratasyon ile birlikte alevlendikleri görülmüştür.

Evinizin, iş yerinizin, arabanızın temizliğini nasıl su kullanarak yapıyorsanız vücudunuzdaki kirlerin de temizlenip atılması için yeterince suya ihtiyaç vardır. Vücutta yeterli su olmadığında idrar miktarı da azalır. Toksik bazı maddeler vücutta artmaya başlar. O zaman vücut bunları temizlemek için adeta yedek akçelerini kullanır. Bazı amino asitler bu yedek akçelere örnektir. Bunlar toksik maddelere yapışarak onların hücrelere zarar vermesini engellerler. Bu amino asitlerden özellikle triptofan vücutta serotonin yapımında kullanılır. Serotoninin yapımındaki aksaklıklar da depresyon ile sonuçlanabilir. Bunun dışında sinir sisteminde iletişimde rol oynayan serotonin haricindeki dopamin, adrenalin, melatonin ve indolamin gibi bazı maddelerin de yapılmasındaki azalma başka başka sinir sistemine ait sıkıntılar doğurarak karşımıza çıkabilir.

Suyunuzun eksik olup olmadığının en pratik göstergelerinden biri idrarın açık veya koyu renkli olması ile anlaşılabilmektedir.