Şişmanlık tanım olarak vücutta yağ miktarının fazla olmasıdır. Bu tanıma göre kişi ince görünümlü bile olsa vücutta yağ oranı fazla ise o bir TOFI hastasıdır ve içeriden şişmandır. TOFI hastaları (thin outside, fat inside, yani dıştan ince içten yağlı) günümüzde azımsanmayacak miktarlardadır ve onlar da sağlık açısından pek çok risk taşımaktadırlar. Yani zayıf görünümlü tansiyon hastası, zayıf görünümlü şeker hastası gibi.

Tedavide ilk akla gelen gıda alımını azaltmaktır. Ancak şöyle bir düşünün. Bütün dünyadaki kavgaların sebebi nedir? Açlıktır. Adamın ya karnı açtır ya da gözü açtır. Savaşlar, kavgalar hep bu yüzden çıkar. Açlıkla asla baş edemezsiniz. Açlık anında kokainden, alkolden, morfinden, esrar ve benzerlerinden çok daha güçlü bazı maddeler sizi yemeye zorlar. Ha, bir müddet açlığa dayandınız ve zayıflamaya başladınız. Sizlere pek çok çalışma gösterebilirim. Aç kalarak zayıfladığınızda yağlardan 1 giderse kaslarınızdan da 1 gider. Kanserin son döneminde olan hastaların erimesi buna örnektir. Kaslarınızı kaybetmeye başladınız mı iş bitmiştir. Sona doğru yelken açmaya başlamışsınızdır.

Sadece spor yapalım diyorsanız o da hata. Demirci ustaları, evden eve nakliyat firmalarında çalışan elemanlar, akşama kadar traktör lastiklerini indirip kaldıran lastik tamircileri, çilek tarlalarında gün boyu çapa yapan kadınlar var koca koca göbekleri ile.

İlaç diyorsanız,  bugüne kadar FDA onaylı (ABD Gıda Ve İlaç Dairesi) pek çok ilaç birkaç yıl satış yaptıktan sonra ortamdan kaldırılmıştır. Uzun yıllar bu daireye yeni bir ilaç bulunamadığı için başvuru yapılamayan dönemler de olmuştur. Hali hazırda mucize bir ilaç bulunamamış ve bulunamayacaktır.

Ameliyatla midemizi küçültelim diyorsanız. Eğer obezite sizi kısa bir süre içerisinde hayattan koparacak ise sözüm yok. Ancak vücudun bir bütünlüğü vardır. Her bir hücre belli kurallar doğrultusunda oluşturulmaktadır ve bu zinciri kırmamalısınız. Siz bu bütünü, bu sistemi bir yerde normalin dışında hizmet vermesi için sadece bir alışkanlığınızı değiştiremediniz diye bozarsanız bu sistem ileride size farklı cevaplarla dönecektir. Dünyaca ünlü Prof. David Katz’ın dediği gibi etkiye tepki gecikmeyecektir.

Ağız, dişler, yemek borusu, mide, karaciğer, safra kesesi, pankreas ve bağırsaklar sistemine sindirim sistemi diyoruz. Beyin ile koordineli olarak çalışan bu sistemin amacı aldığınız gıdaları vücudun çalışması için gerekli düzene uygun hale getirmektir. Bu olay milyonlarca yıldır süregelmektedir. Bu organların yeterince sağlıklı olup olmadıkları, vitamin düzeyleriniz, bağırsaklardaki probiyotik oranınız, insülin düzeyiniz, omega-3 düzeyiniz, kaslarınızın durumu, tiroid fonksiyonlarınız, gluten başta olmak üzere bazı gıdalara karşı olan hassasiyetiniz, metabolizma hızınız, psikolojik yapınız, merkezi sinir sistemi durumunuz, kortizol, büyüme hormonu, prolaktin, melatonin ve daha pek çok hormon düzeyleriniz, vücudunuzda ağır metal ve toksik diğer maddelerin birikiminin olup olmaması obezite tedavisi için yola çıkıldığında incelenmelidir.

Obeziteyi tedavi etmek için siz iyi bir rehber ile işi vücudunuza bırakın. Göreceksiniz vücudunuz binlerce yıldır aldığı eğitimle bu işin altından kalkacaktır.