Yurtdışı ve yurtiçi bazı sağlıkla ilgili yazılarda insan vücuduna zarar verebilen gıdalar için şeytani gıda terimi kullanılabilmektedir. Kutsal kitabımızın Bakara suresi 208. ayetinde barış ve selamet için şeytana uyulmamasından, onun ara açıcı olduğundan bahseder. Yine Zuhruf suresi 62. ayet şeytan için o sizin açıkça düşmanınızdır demektedir. Sevgili Peygamberimizin bir hadisi şöyledir: Kim bir şeyi ayıbını açıklamadan satarsa daima Allah’ın gazabına ve meleklerin lanetine maruz kalır.
Sol şeritte saatte 120 km. yapan kamyonları, masum yavrulara tacizde bulunanları, hayvanlara işkence yapanları, demirden çalanları, fakirin emeğini sömürenleri, yediği ekmeğe ihanet edenleri, alkol duvarını aşıp yola çıkıp can alanları ve daha nelerini çok duymuştuk.
1 liraya 4 tane aldığı çiflik yumurtasını elleriyle çamurlayıp gezen tavuk yumurtası diye tanesi 1 liraya satanları, köy yumurtası süsü vermek için saman dolu sandıkta satanları, tereyağına yarı yarıya margarin katarak satanları, tavuklara boyalı maddeler yedirerek yumurtanın sarısını koyu yapanları, bahçesinin yanında doğal gübre kullandığını söyleyerek sattığı fasulyeye, gece kimse görmesin diye suni gübre katanları, sütün yağını alan, su ekleyen ve köyden getirdiğini söyleyerek süt satanları, simitlere, cipslere, unlara tat ve kıvam için katkı maddeleri ekleyenleri, son kullanma tarihini değiştirenleri, hastalıklı hayvan etlerini satanları da görmekteyiz. O kadar çok örnekleri var ki bunların.
Ben bilim âşığı bir hekimim. Okurum, incelerim. Sizlere hep doğru bilgileri ulaştırmaya çalışırım. Bilime inandığım gibi bu dünyanın bir de görünmeyen ama ciddi uyarılar veren yönlerinin de olduğuna kalpten inanıyorum. Çok değer verdiğim bir dostum var. Ömrü Avrupa ve Asya’nın pek çok ülkesinde gıda makinaları için teknik servis hizmeti vermekle geçti. Anlattıklarından onlarca kitap çıkar. Mete, ‘Gözünü para hırsı bürümüş ve bu nedenle gıdalardan (insan sağlığını hiçe sayarak hazırlanan) para kazananların bir tanesi normal eceli ile ölmedi dedi’ bana. O servet ya oğlunun kumarına, ya bir hastalığa, ya bir kazaya gitti. Kendileri de sürünerek, çekerek öldü, kimse yanında olmadı ölürken dedi.
O gıdalardan bir gebe kadın, bir küçük çocuk, bir yaşlı teyze yedi. Kısa veya uzun vadede sağlıkları bozuldu. Hele o anne karnındaki günahsızı düşünün. Daha doğmadan birtakım hastalıkların zemininin atıldığını. Şeytanlar çok. Ama şeytanlıklarının bedelini ödeyeceklerini unutarak geziyorlar aramızda. Yıllar yıllar önce ne demiş Yunus: Olsun be aldırma Yaradan yardır, sanma ki zalimin ettiği kârdır, mazlumun ahı indirir şahı, her şeyin bir saati vardır.
Yüzyıllardır söylenegelen bir atasözümüz de var. Sanki bu gıda şeytanları için söylenmiş: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.