Kıymetli okurlarım. Çağımızın vebası olarak adlandırılan ve ne yazık ki halen birçoğumuz tarafından görünüm bozukluğu olarak algılanan obezite en öldürücü hastalıklardandır. Güncel bilgiler ile bu hastalık hakkında bazı konuları kısa kısa sizlere aktarmaya çalışacağım.
1-OBEZİTE ORANLARI: 2013 yılı verilerine göre bütün dünyada 800 milyon kişiden fazla obez vardır. Fazla kilolular bu sayıya dahil değildir. 10 yıl sonra yapılan hesaplara göre sadece çocuklarda obez sayısı 300 milyonun çok üzerinde olacaktır. Maalesef Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ülkemiz obezite sıralamasında Avrupa ülkeleri içinde ilk sıradadır. Bugün ülkemizdeki 3 yetişkinden biri obezdir. 10 yıl kadar sonra bu gidişle her 2 kişiden birinin obez olacağı düşünülmektedir.
2-ABDOMİNAL OBEZİTE: Yağların karında daha çok biriktiği obezite türüdür. Bunu tesbit eden ve doğruluk payı yüksek olan bazı cihazlar olduğu gibi kabaca bel çevresini ölçerek de karın bölgesinde biriken yağlar hakkında fikir sahibi olabiliriz. Bel çevresi ölçümü topluluklara göre farklılıklar gösterebilir. Bizim ülkemizde kabul edilen değerlere göre ise erkeklerde bel çevresinin 100 cm.i, kadınlarda ise 90 cm.i geçmesi durumunda karın bölgesi yağlanmasında bahsedebiliriz.
3-EN ÖNEMLİ ZARARLARI: Obezitenin zararları (komplikasyonları) hakkında daha önceleri çok yazdım. Bu nedenle hepsini şu an yazmayacağım. Ancak kesinleşmiş bir bilgi olarak obezlerde kalp damar sistemi hastalıkları, kalp yetmezliği, inme gelişimi çok sıktır. Bu hastalıklara sahip olanlarda hastalığın gidişini, şiddetini daha da çok arttırır ve ölümlere yol açar. Astım da son yıllarda obez hastalarda iyice araştırılmış ve obezitenin ciddi bir astım nedeni olduğu kanıtlanmıştır. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması da obezlerde çok sık görülmektedir. Son bilgiler yemek borusu ve kalın bağırsak kanserlerinin obezlerde ciddi şekilde yaygın olduğunu göstermektedir.
4-UYKU VE OBEZİTE İLİŞKİSİ: Uzun yıllardır uyku bozukluklarının kalp damar sistemi hastalıkları, kanserler, şeker hastalığı ve böbrek hastalıkları gibi durumları arttırdığı bilinmektedir. Yapılan çalışmalara (2022 Obesity Dergisi, J L Broussard) göre 7 saatlik uyku süresinde 1 saat azalma obezite riskini % 9 daha arttırmaktadır. Bunun nedeni leptin düzeylerinde düşme ve ghrelin adlı iştah hormonunda artmadır. Eğer 2 hafta süre ile uyku saatiniz ortalama 4 saat ise o zaman günde 350 kalori daha fazla alınmakta ve bu da yarım kilogram kilo alınmasına neden olmaktadır.
5-OBEZLERDEKİ KARACİĞER YAĞLANMASINI CİDDİYE ALMALIMIYIZ: Non alkolik karaciğer yağlanması adını verdiğimiz bu durum karaciğerin kronik hastalıklarına zemin hazırlamaktadır. Bu durum kalp damar sistem hastalıkları ve diyabet ile de yakın ilişkidedir. Siroza kadar gidebilir. Ne yazık ki karaciğer yağlanması da obezite ile birlikte süratle artmaktadır. Birçok ilaç adı geçse dahi, bir takım bilimsel temellere dayanmayan tedavi metodları denense dahi bu hastalık için onaylanmış bir ilaç henüz bulunmamaktadır. Bu durumun tedavisi hekim ile hastanın birlikte vereceği mücadele ile gerçekleşir. Bu da sağlıklı bir beslenme (aç kalarak zayıflama değil) ve fiziksel aktivitede artış ile kilo verilerek sağlanabilmektedir.
Karaciğer yağlanmasının had safhada olduğu, karaciğerde fibrozisin (nedbe dokusu, ölü doku) başladığı 293 hastanın 52 hafta incelendiği büyük bir çalışmadan sizlere bahsedeceğim. Biyopsileri dahi alınıp takip edilen (gıda seçimi ve haftada 200 dakika yürüyüş ile) bu hastalarda 52 hafta sonra biyopsi sonuçları mükemmele yakın çıkmıştır.
Yağlanmayı ciddiye alın. Beraberinde hem sağlığınız hem de fiziğiniz eşzamanlı olarak toparlayacaktır.