Kıymetli okurlarım. Eski çağlarda taşları yontarak mızrak yapan insanoğlu et ihtiyacını bu silahların yardımı ile yaban hayvanlarından sağladı. Günümüzde mızrak yerine her ne kadar kredi kartlarını kullansak dahi 18 Kasım 2022’de yayınlanan bir makale olayı bambaşka bir sahaya taşıdı. Makale, FDA (ABD Sağlık Bakanlığı Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından laboratuvar ortamında üretilen etlerin büyük oranda güvenli olduğunu anlatmakta. Bu şu anlama geliyor. FDA dünya çapında ağırlığı olan bir kuruluştur. Hüküm gibi verdiği onaylar çok tutulur, uygulanır. İşte bu daire yakında vereceği onay ile marketlerden laboratuvar etlerini almamıza yol açacak gibi duruyor.

Gıda üretiicileri giderek artan nüfusun et ihtiyacını karşılamak için çeşitli yollara başvurdular. Bunlardan bir tanesi de hayvandan alınan hücrelerin laboratuvar ortamında büyütülüp çoğaltılarak et ihtiyacına yetecek düzeyde et üretimini sağlamayı amaçlıyor. Konuyu yakından takip eden bilim insanlarından (Kaliforniya Üniversitesi Nöroloji ve Davranış Bilimleri Çalışanı) Profesör Ian Smith henüz bazı şeylere karar vermek için erken ancak bu insanlık adına çok büyük bir gelişmedir ve FDA onayından sonra bu etler güvenli bir şekilde tüketilebilecektir diyor. Smith, şu an bile FDA’in  bu etlerin büyük oranda güvenli olduğunu belirtmesi ileriye doğru büyük bir adımdır diye ilave ediyor.

Bu laboratuvar etleri öncelikle ilgili hayvandan hücre olarak alınıyor. Bir takım yollar ile bu hücreler hem büyüyor hem de çoğaltılıyor. Zamanla bu hücrelerin bazıları kas, bazıları yağ bazıları da bağ dokusu olarak farklılaşıyorlar. Birkaç sözcü niteliği dışında kalan bilim insanları halen laboratuvar kaynaklı etin (öncelikle muhtemelen tavuk eti olacak) normal etlere göre nasıl farklılık içereceği konusunda net değiller. Genel kanı şu: Etin ana bileşenleri olan proteini oluşturan amino asit denilen mikro parçacıklarda sorun olayacak. Ancak muhtemelen daha az düzeyde B12, çinko ve demir içercek kanısı hâkim. Firma  yetkilisi olarak çalışan bilim insanları üretilecek tavuk etinin geleneksel olarak tüketilen tavuk etinden daha az yağlı ve daha az kalorili olacağını belirtiyorlar. Diğer yandan bu etlerin arazi ve su kullanımı üzerine (tasarruf) de ekonomik yönden katkıda bulunabileceği belirtiliyor.

Yorum yapmadan son gelişmeleri bilginize sunuyorum. Artısı ve eksisi ile bunu da zaman bizlere gösterecek.

GIDANIN ULUSLARARASI TANIMI NASILDIR…

Kıymetli okurlarım. Avustralya’dan Alaskaya, Sibirya’dan Güney Afrika’ya kadar bu bölgelerin halkları için gıdanın tanımını yapacak olursak şunları bilmemiz gerekir: Bir gıdaya gıda denilebilmesi için 4 ana ilke vardır.

1-Psikolojik yapınıza olumlu katkıda bulunmalı.

2-Hormonal sisteminize destek olmalı.

3-Mide, bağırsak ve karaciğerinizle dost olmalı.

4-Kanser hücreleri ve mikroplar ile mücadele edebilecek parçacıkları içermeli.

Yukarıda bir kaç gün önce yayınlanan makaleden sizlere aktardığım laboratuvar kaynaklı et eğer bu sayılanları yerine getirebiliyor ise bu 4 madde gereği bunun gıda sayılması gerekmektedir. Ancak bu etlere gelene kadar şunu net olarak söyleyebilirim. Bizim bugün gıda adı altında tükettiğimiz bir çok madde maalesef gıda değil. Psikolojik sıkıntılardan tutun da solunum yolları başta olmak üzere vücudumuzu istila eden bir çok virüsün cirit attığı günümüzde artık ciddi ciddi kendimizi, yaşam tarzımızı sorgulamamız gerekmiyormu?

Bir ırmak gibi akıp giden zaman bize hafif ve şişirilmiş şeyleri getirir. Ağır ve katı olanlar ise suyun dibine çöküp orada kalmıştır (F.Bacon).