Dopamin çoğu hayvanda ve bazı bitkilerde sentez edilebilen bir moleküldür. Tirozin adlı amino asitten (bir araya gelerek proteinleri oluşturan moleküller) vücutta sentez edilirler. Tirozin amino asidi ilk olarak peynirde keşfedilmiştir. Dopamin, noradrenalin gibi ileticiler tirozin eksikliğinde yeterince sentez edilemeyebilirler. Tiroid hormonlarının da kaynağı bu amino asittir. Serotonin de başka bir amino aside ihtiyaç duysa da tirozin eksikliğinde serotonin etkisinde de azalmalar olabilmektedir.
İnsan beyninin bazı bölgelerinde sentezlenen bu madde sinir hücreleri arasında iletileri sağlayarak bu yolla bazı fonksiyonların, görevlerin yerine getirilmesini sağlar. Bunlardan bazıları hafıza, hareket yeteneği, dikkat süresi, motivasyon ve ruh hali oluşturma üzerinedir. Yapıldığında karşılığı ödül olan bir çok eylem beyinde dopamin düzeyini arttırır. Bir çok bağımlılık yapan ilaç, madde (kokain gibi) beyinde dopamin düzeylerinin artışına neden olur. Merkezi sinir sistemi dışında bulunan hücreler arası iletişimde de dopaminin rol oynadığı bilinmektedir. Bu hücrelerin yaptığı dopamin beyine geçemez. Beyin kendi dopaminini kendisi yapar. Günümüzde psikiyatrik açıdan tedavi amaçlı kullanılan bir çok ilaç beyinde bu dopamin denilen maddeyi arttırmayı amaçlamaktadır.
Dopamin düzeyini arttırmak için şu doğal yollardan yararlanabiliriz:
1-BOL PROTEİNLİ GIDA ALMAK: Yukarıdaki satırlarda da belirttiğim gibi amino asitler proteinlerin yapı taşlarıdır. 20 kadar amino asit farklı kimyasal dizilimler ile farklı proteinleri oluştururlar. Tirozin adlı amino asit de protein içeriği yüksek olan bazı gıdalarda bulunur. Peynir, balık, etler (özellikle sığır eti), hindi, yumurta, baklagiller, fındık gibi bazı kuruyemişler, süt ürünleri bu gıdalardan en önemlileridir.
2-PROBİYOTİK TÜKETİMİ: Bir çok çalışma probiyotik etkili mikroorganizmaların varlığının dopamin etkisine benzer etkilere yol açtığını belirtmektedir. Mekanizması tam bilinmese de probiyotikler anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltabilmektedirler.
3-KADİFE FASULYE TÜKETİMİ: Afrika ve Tropikal Asya’nın bazı bölgelerinde yetişen bir baklagildir. Yüksek miktarlarda toksik olabilse de yıllarca L dopa ihtiyacının olduğu durumlarda faydaları teyit edilmiştir.
4-SIK EGZERSİZ VE YETERLİ UYKU: Her iki durum da dopamin düzeyleri üzerine olumlu etkiler gösterir. Egzersizin bu konudaki etkisi tartışmasızdır ancak hangi egzersiz ve süresi konusunda tam bir görüş birliği yoktur.
Dopamin beyinde salgılandığında uyanıklılık durumunu arttırır. Sabah uyanma vaktinde dopamin salgısı artar, uykuya yatma zamanı ise düşer. Uykusuzluk hali bu dengeyi bozar. Bu nedenle kaliteli bir uyku bu dengenin düzenli işlemesine neden olur ve olması gereken ritim bu şekilde devam eder.
5-YETERLİ GÜN IŞIĞI ALMAK: Düşük gün ışığına maruz kalmak dopamin de dahil olmak üzere ruh halimizi iyileştiren bazı beyin ileticilerinin yapımını azaltır. Bunu mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak görebiliriz. Ölçülü olarak güneş ışığı bu nedenle yararlıdır.
6-MÜZİK DİNLEMEK VE MEDİTASYON TEKNİKLERİ: İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan birçok çalışma müzik dinlemenin (koro ve enstrümantal olanlar) dopamin miktarını arttırdığını göstermiştir. Düzenli meditasyonun da dopamin düzeyleri üzerine olumlu etkileri bulunmaktadır.