Kıymetli okurlarım. Son yıllarda bilmiyorum hiç dikkatinizi çektimi. Erkeklerin basen ve meme bölgeleri büyürken kızlarımız da ek olarak göbeklenmeye başladı. Eviniz cadde üzerine ise balkonda çayınızı yudumlarken, değil ise insanların kalabalık halde dolaştığı yerleri durup bir izleyin. Çocuk, genç ve ileri yaşlı insanların büyük çoğunluğunun kilo fazlası, obez olduklarına şahit olacaksınız. Obezite ciddi bir hastalıktır. Biz korona ile uğraşırken toplum olarak daha büyük bir belânın pençesinde sona doğru gidiyoruz. Ne yazık ki bunu halen bir görüntü bozukluğu sanıp 3 badem, 4 zeytin, kibrit kutusu peynirler ile çözeceğimizi söylüyorlar ve bizler de inanıyoruz. Durum hiç de öyle değil.
Batı tarzı beslenen topluluklarda alınan kalorilerin % 60 kadarı genlerimiz gelişirken ortamda bulunmayan maddelerden oluşmaktadır. Bunların başlıcaları trans yağlar, rafine şeker ve rafine edilmiş unlardır. Genel olarak sağlık bir yiyecek az miktarda insülin salgılanmasına neden olan yiyecektir. Günümüzde yapılan çalışmalar obezite ve hücre yaşlanmasının sorumlusu olarak toplam kaloriden ziyade glikozun ne oranda alındığının önemli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle kalori kısıtlayan diyetler hücrelerimizin boşu boşuna aç kalmasına neden olup hüsranla sonuçlanmaktadırlar.
TANSİYONUNUZU ARTTIRABİLECEK GIDALAR
20 Ağustos 2020 tarihli bir makaleden sizlere bahsedeceğim. Gıda diye aldığımız bazı yiyecekler farkında olmadan tansiyonumuzu yükseltebiliyor. Sofra tuzunun yaklaşık % 40 ı sodyumdur ve 1 çay kaşığı tuz 2300 mg sodyum içermektedir. Bu alabileceğiniz maksimum miktardır. Sodyum saklı bir şekilde masanıza gelebilir ki çoğunlukla bu işlenmiş gıdalar içindedir. Pizza, ekmekler, sandwiçler, kurutulmuş veya işlenmiş etler, çorbalar bu konuda dikkat edilmesi gereken yiyeceklerdir. Bu gıdalardan birisi de konserve domates ürünleridir. Domates sosları, domates suları sodyum konusunda zengin olabilir. Bu nedenle likopen gibi yararlı bir antioksidanı almak için gerekli olan domatesi mümkün olduğunca doğal koşullarına uygun olarak hazırlanmış şekilleri ile tüketmek gerekir. Hazır bir bardak domates suyu 615 miligram sodyum barındırır. Konserve çorbalar da tuz yükü açısından zengindir. Genellikle kolaycılık bizleri bu tür çorbalara yönlendirir. Oysa makalede belirtildiği üzere 1kutu domates çorbası 1110 mg, 1 kutu tavuk ve sebze çorbası 2140 mg sodyum içermektedir. Çorbaları ev ortamında hazırlamak bu nedenle çok önemlidir.
Şeker katkılı gıdalar da tansiyonunuzu yükseltebilir. Şeker bazı gıdaların içinde saklı durumda bulunabilmektedir. Yüksek tansiyonu olan kadınlarda yapılan bir çalışma şekerin 2.3 çay kaşığı azaltılması ile büyük tansiyonda 8.3 mmHg, küçük tansiyonda 3.7 mmHg düşmeler olduğunu kanıtlamıştır. Erişkin kadınlarda günlük maksimum 25 gram (6 çay kaşığı), erkelerde ise 36 gram (9 çay kaşığı) şeker tüketilebilir. Trans yağlar paketlenmiş gıdaların içerisinde dayanıklılığı arttırmak, raf ömrünü uzatmak için kullanılmaktadır. Bunlar kan yağlarınızda ve kan basıncınızda artışlara neden olabilmektedir. Paketlenmiş, önceden hazırlanmış bazı yiyecekler hem şeker, hem tuz hem de trans yağlar açısından zengin olabilir. Fazla miktarlarda alınan alkol de kan basıncınızı arttırabilmektedir. Alkol ayrıca bir çok ilaç ile de etkileşime girer. Buna yüksek tansiyonunuzu düşürmek için kullandığınız ilaçlar da dahil olabilir.
Benim bugün yazdıklarım bundan ibaret. Hayat tatlı. Acılar ile de ömrünüzü tamamlayabilirsiniz, son nefesinize kadar sağlıklı olarak da. Gıda diye bildikleriniz sizlerin. Seçin, beğenin ve alın. Batan geminin malları önünüzde.