29 yaşında, erkek hasta.
Sanayide araba tamircisi.
Daha önce hiçbir şikâyeti olmamış
Yaklaşık 6 ay önce göz kapaklarında şişlik başlamış. Çok uyumaya bağlamış. Pek önemsememiş.
Daha sonra bu şikâyetine ek olarak ayaklarında da şişlik(ödem) gelişince aile hekimine baş vurmuş. Yapılan tetkiklerde, hastanın idrarında protein tespit etmiş. Bir idrar söktürücü ve tuzsuz yemesini önermiş. Aynı zamanda bir böbrek uzmanına(nefrolog) baş vurmasını söylemiş.
Hasta idrar söktürücü ve tuzsuz yemek yemeye başlayınca şişlikleri azalmış. Kendini daha rahat his etmiş. Ama böbrek uzmanına(nefrolog) gitmemiş.
Kullandığı idrar sökücü ilaca rağmen bir süre sonra şişlikleri tekrar başlamış. İlaç dozunu yükselterek şişlik (ödem) şikâyetini azaltmış.
Aylar sonra halsizlik, yorgunluk ve ağız kokusu da mevcut şikâyetlerine eklenmiş. Tekrar aile hekimine başvurmuş. Aile hekimi, böbreklerin iyi olmadığını ve bu şikâyetlerin böbrek hastalığına bağlı olduğunu ifade ederek acilen bir nefroloji uzmanına başvurmasını istemiş.
Nefroloji uzmanına başvurduğunda, böbreklerin ileri derecede bozulduğunu, diyalize girmen gerektiğini ifade edince şaşırmış.
Ama böbreklerimde ne ağrı nede sızı vardı. Bir yanlışlığın olmasın doktor bey? Böbreklerimde hiç şikâyetim olmadı deyince, doktor böbrekler pek ağrı yapmaz ve sinsice bozulur dedi.
Genç yaşta diyalize girmek zor. Yine de yaşamak güzeldir. Aile hekimi, nefroloji uzmanına gitmelisin dediğinde gitseydi bu duruma gelmeyebilirdi.
Sonuç;
Sağlık, her şeyden çok önemlidir. İhmale gelmez. Birçok hastalık sinsice ilerler, kanser, böbrek hastalığı gibi tespit edilene kadar çok geç kalınmış olabilir. Bunu akılda çıkarmayın. En az yılda bir kez kontrollerde geçiniz.