47 yaşında, F.D.
Bayan Hasta.
Kilolu(obez)
Şikâyeti; Halsizlik, bel-diz ağrısı, tansiyon yüksekliği ve yürümede zorluk
Muayene ve tetkiklerinde; Hastanın tansiyonu yüksek, insülin direnci, karaciğerinde yağlanma, böbreklerinde hasar, huzursuz bacak sendromu tespit edildi.
Hikâyesinde; Özelikle bu duruma geleceğimi hiç düşünmeden yağlı-yağsız, tuzlu-tuzsuz, kısacası abur çubur ne varsa yiyiyormuş.
Akşamları saatlerce hareketsiz bir şekilde dizileri seyir ediyormuş. Ancak şu anda yaptığı hataların cezasını çekiyorum diyor.
Yürüyüş ve spor yap ki tansiyonun düşsün, insülin direncin azalsın, stresin azalsın, kısaca sağlığına kavuşasın diyorsun. Ancak hasta zor kalkıp ihtiyaçlarını karşılıyor. Bunları yapması mümkün değil. En büyük tesellim çocuklarıma, ben cahillik yaptım siz yapmayın ve şu anki halime düşmeyin demem diyor.
Hastaya baktığında, gerçekte işi zor ve yaşamı kolay bir yaşam değil.
Her zaman söylüyorum, uzun süre bilgisayarın başında ve dizilerin karşısında hareketsiz kalmayınız. Avrupa ülkeler arasında yapılan obezite(kilo alma) ve diyabet çalışmasında, ülkemizde bu hastalıkların yüksek olduğu ve bunun nedeni, başta uzun süren diziler karşısında hareketsiz kalmak ve düzensiz diyetin neden olduğunu saptamışlardır.
Bu hastamızın yaşamı zorlaşınca, çocuklarına bu hale gelmemesi için diyet ve spor öneriyor. Bu önemlidir.
Çocuklukta spora teşvik edilmesi o kadar önemlidir ki, bunu örneklerle açıklayayım.
Pandemi öncesi Büyükşehir ve Nilüfer belediyelerimizin iki sultanlar voleybol takımı oynadığında, aileler, çocukları ile, okul çıkışı öğretmenler öğrencileri ile gelirlerdi. Salon dolardı. Özelikle Büyükşehir Belediyemizin sultanlar voleybol takımı Avrupa şampiyonu olduğu dönemde, yabacılarla olan maçlarda yine Nilüfer Belediyemizin sultanlar voleybol takımı yabacılarla olan maçlarda, çocukların ellerinde bayrakla hoplayıp-zıplayıp hem spora katkı yaparlardı hem enerjilerini atarlardı hem de bu çocukları kötü alışkanlıklarda koruyordu. Ortam çok güzeldi. O günleri yine özlemle bekliyoruz. Bu sürede emeklerinden dolayı TVF yönetim Kurulunda olan Ersin Başkan’a ve Cengiz Göllü salon müdürü Gültekin Bey’in emeklerini unutmamak gerekir. Ne kadar teşekkür etsek de azdır.
Sadece bunlar değil.
Diğer belediyelerimizin, özelikle spor salonları, yüzme havuzları gibi yerleri açarak çocukları spora yönlendirmeleri, yukarıda bahsedilen hastamızda olduğu gibi birçok hastalıklardan korumasını sağlanmaları önemli olup spora ne kadar önem verdikleri açıktır.
Sonuç:
Siz sağlıklı iken, sağlığınızın kıymetini bilin. Bunu da, saatlerce bilgisayar başında, uzun süren dizilerin karşısında oturarak değil de diyetine dikkat ederek ve spor yaparak sağlayınız.
Önemli olan sadece uzun yaşamak değil sağlıklı ve güzel yaşamaktır.