Organ nakli organ bağışı ile olur. Dünya geneline baktığımızda özellikle gelişmiş ülkelerde insanların organlarını bağışlama oranlarının yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Maalesef bu oranlar ülkemizde istediğimiz seviyede değil hatta oldukça gerideyiz. Bu da çok üzücü bir tablodur. Bu sadece ülkemizde değil İslam ülkelerinin çoğunda böyledir. Neyse ki son yıllarda başta böbrek olmak üzere organ bağışı oranları ülkemizde giderek artmaktadır. Türkiye’de hasta oranına göre en fazla kadavradan (ölüden) nakil yapan bizim nakil merkezimizdir. Bu da çok güzel bir tablodur. Nüfusumuza göre kadavra, ülkemizde çok çıkmaktadır. Buna bağlı olarak organ nakli canlı vericiden daha çok kadavradan yapılmaktadır. Bu konuda başta biz doktorlar olmak üzere tüm sağlıkcılara büyük görev düşmektedir ve bu çok önemlidir. Hayatını kaybeden insanların üçte birinden başta böbrek olmak üzere organları alınırsa, abartmadan söyleyeyim ki ülkemizde nakle uygun olan diyaliz hastası kalmaz. Her kesime iyi anlatmalıyız ki ölen bir kişinin organları toprak altında çürüyüp gidecek. Ancak bu ölen kişinin organları çürüyüp gideceğine bir hasta kişiye nakil edip o kişiyi hayata bağlamak çok önemlidir.
Bu nedenle başta sağlıkçılar olmak üzere toplumun her kesimi organ bağışı için çalışmalı ve bu konuda yeterli bilgi sahibi olmayan kişileri bilgi sahibi yapmak için çabalamalıdır. Durumu ölümcül olan veya beyin ölümü gerçekleşen insanların yakınları organ bağışına razı gelmediğinde konu hakkında bilgi sahibi yakın akrabaların devreye girerek aileleri ikna etmesi kadavradan organ bağışını önemli oranda artıracaktır ve bu da önemlidir.
Sonuç olarak,
Herkes organ bağışına duyarlı olmalı, olmayanları duyarlı hale getirmek için çalışılmalıdır.