Bu yazımda sağlıktan bahsetmeyeceğim. Dikkatimi çeken önemli bir konudan bahsedeceğim.
Hepinizin de dikkatini çekmiştir. Araba veya yaya olarak bir caddede yürürken birçok kez başta kuş ve kedi-köpek olmak üzere araba çarpması sonucu ölmüş hayvanla karşılaşırız.
Bazen bu hayvanlar, araba hızında kaçmaya fırsat bulmazlar, bazen de hayvanlar insanlara ve arabalara alışırlar ki kaçmazlar. Bunun sonucu ölürler.
Özellikle sokak araları başta olmak üzere öyle hızlı araba kullananlar var ki birçok tehlikeyi beraberinde getirirler. Bu hiç doğru bir davranış değildir.
Bir örnek vereyim, bir yıl önce Gemlik’te arabamla Bursa’ya doğru gelirken, Gemlik’te daha çıkmadan iki bayan, bir de 5-6 yaşında bir çocuk yolun kenarında duruyorlar. Yeşil ışık yanmasını bekliyorlar. Yanlarından geçmek üzere iken çocuk annesinin elini bırakarak yola atladı. Fren yapma fırsatı bana bırakmadan öyle atladı ki aklı başında bir erişkin olmasa intihar etmek girişiminde bulundu dersin. Ama çocuk olduğu için karşıya geçer düşüncesi ile atlaması tam bir çocukluk davranışı olduğu açık.
Arabamla vurdum, çocuk iki takla attı. İndim baktım, muayene ettim bir şey bulamadım. Çocuğun ne kanaması nede herhangi bir yara-beresi vardı. Kısacası çocuğa bir şey olmamıştı. 30 km/Saat hızla gidiyordum. Eğer hızlı gitseydim ya çocuk ölürdü ya da ömür boyu sakat kalırdı.
Hayvanlar içinde öyle, caddelerde gördüğümüz o ölü veya yaralı hayvanlarda hız sonucu ölmüş veya yaralamışlardır.
Sonuç:
Her zaman araba kullanırken dikkat edelim, özellikle sokak caddelerinde ve yollarında yavaş gidelim. Hızlı gidenleri, bağırmadan, çağırmadan ve kavga etmeden güzel bir dille uyaralım. Kahvede, lokalde, kısacası anlatma imkânı olan her yerde yavaş gitmeyi anlatalım.