Uyum, zaman derken, hep şunu da söyledim. Eğer kumaş iyiyse, kalitesi; yalnızca geçmişte yaptığı isim de kalmamışsa, o oyuncu çıkar bireysel becerisi ile takıma bir şekilde katkı sağlar.
Çaykur Rize maçından önce bunu yeni transferlerden bir tek Tomas Necid’de görmüştük.
Rize’de de maça damgasını vuran isim yine Necid oldu.
Bursaspor’un az ama öz bulduğu pozisyonlarda bitirici vuruşları ile kalitesini ortaya koydu. Çek oyuncu attığı 3 gol ile yaptığı resital, Bursaspor camiasının özlediği tadı geri getirdi…
Nağmalup Karadeniz ekibi karşısında yeşil beyazlılar kontrollü oyun oynadı. Kötü zeminde yapılacak hataların telafisinin zor olacağı maçtı. Bursaspor bir yandan Eren Albayrak, Murat Duruer, Deniz Kadah ve Kweuke gibi etkili isimleri durdurmaya çalışırken, organize atak geliştirmekte zorlandı.
Özellikle ilk devrede öne geçtiği golün ardından oyun kontrolünü bir türlü eline geçiremedi.
Yeşil beyazlıların ikinci devreye golle başlaması Ertuğrul Hoca’nın elini güçlendirirken, golün hemen 3 dakika sonrasında takımın zayıf halkaları Jorquera ve Dzsudzsak’ı kenara alarak Bekir ve Sercan’ı sahaya sürmesi bir o kadar doğru hamleydi.
Dzsudzsak’ı çok tartışmaya gerek yok. Sağ da da solda da oynasa/oynadı da bu görüntüsü hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor.
Necid’in 3 golünün ardından Çaykur Rize’nin gardı tamamen düştü. Uzatmanın uzatmasında Hüseyin Göçek’in verdiği penaltı kararının tek tartışılacak yanı zamanıydı. Eskişehir maçında yaşananlardan sonra Bursaspor’un aldığı galibiyet, puan olarak önemliydi ama bana göre en önemli tarafı psikolojik olarak Ertuğrul Sağlam ve oyuncularına kattığı moraldi…