Futbolda bazen bir oyuncu çıkar maçı alır götürür, bazen birkaç oyuncu çıkar takımını abandone eder. Antalyaspor karşısında Bursaspor, Rizespor maçının aksine ikincisini yaşadı. 
İlkyarının yorumlanacak bir tarafı yoktu. Ama maçın kaderini belirleyen de, ilk 45 dakika içerisindeki 2 dakika oldu. Stoch’un 40’ta direkten dönen topu ve 1 dakika sonrasında en hafif tabiriyle Jorquera’nın sorumsuzca gördüğü kırmızı kart Bursaspor adına tüm hesapları alt üst etti. Heba edilen bir devrenin ardından 10 kişi kalan yeşil beyazlılarda bu kez Ricardo Faty sahneye çıktı. Hatanın affedilmeyeceği bir noktada öz güvenin verdiği anlayışla Eto’o’ya golü hediye etti. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Bursaspor’un 55. dakikadan sonra gösterdiği reaksiyon soruları da beraberinde getirdi?

• Ne oldu da 1-0 önde ve 1 kişi fazla oynayan Antalya kalesine, Bursaspor oyunu yıktı?

• Ofansif futbol oynamak için illa 10 kişi kalıp geriye mi düşmek gerekiyor?

• Kendi sahanızda Erdem ve Emre gibi hücuma daha fazla katkı koyacak oyuncular neden tercih edilmiyor?

• Risk yalnızca mağlup durumda mı alınır?

Tabii işimiz teknik direktörün kararlarını irdelemek değil. Üst üste alınan iki galibiyetten sonra bu maçta Bursaspor’un çok daha rahat, daha atak futbol oynamasını beklerken, bunu yalnızca riskin alındığı bölümlerde görebildik. Bireysel hatalarla kaybedilen bu maçı tek kelimeyle özetleyecek olursak o da “sorumsuzluk” olurdu. Bu bireysel hataların faturası umudun tekrar kırılması olarak Bursaspor’un hanesine yazıldı. Anlaşılıyor ki bu sezon vites iki ileri bir geri gidecek…